You got me there translate Turkish
785 parallel translation
- You got me there, pal.
- İşte orada sen kazandın dostum.
I think you got me there.
Beni gafil avladınız.
You got me there, Doc.
Ben de bilmiyorum doktor.
You got me there, boy.
Bu noktada beni yakaladın, delikanlı.
- You got me there.
- Burada da mutlu olursun.
Well, you got me there.
Pekala beni ikna ettin.
Boy, you got me there.
Bak şimdi, bilmediğim yerden sordun.
Give me air! - How much you got there, Soapy?
- Kaç para var, Soapy?
Look, Father, just because you've got me seeing things straight now there's no reason I should wear blinders.
Sayende gözlerim açıldı diye at gözlüğü takmama gerek yok herhalde.
I'm here because I love you and because I know you love me... but there are some things we've got to see straight.
Buradayım çünkü seni seviyorum ve çünkü senin de beni sevdiğini biliyorum ama bazı şeyleri Yoluna koymak zorundayız.
You know, I been sitting there looking at that hotel and I got me an idea.
Oturmuş şu otele bakıyordum, aklıma bir fikir geldi.
You've got me there, Beda, I don't know.
Beni yakaladın, Beda, Bilmiyorum.
Well, you've got me there, Charlie.
Beni yakaladın, Charlie.
Well, I've got considerable on me, so there must be less on you... but there's still plenty on you.
Birazı üzerime bulaştığına göre, saçındaki miktar azalmıştır ama hâlâ epey var saçında.
You got me stymied there.
Pişmanım ve üzüntü duyuyorum.
Holmes, you drive me raving mad standing there scraping on that filthy fiddle as if you haven't got a care in the world.
Holmes, beni çıldırtıyorsun, orada durmuş pis kemanını gacırdatıyorsun, sanki dünyada hiç tasan yokmuş gibi.
You and me, honey, with what we got salted away, we could live down there like real people.
Sen ve ben tatlım, kenara attıklarımızla orada normal insanlar gibi yaşayabiliriz.
You know, I had a feeling there was another guy in that car, but I never got a chance to look because they hit me over the head.
Sanki arabada bir başka adamın daha olduğunu hissettim. Fakat kafama vurulunca bir daha bakmaya hiç fırsatım olmadı.
Maybe you got somebody in there you don't want me to see.
Belki içeride birileri var ve beni görmek istemiyorsun.
Out there, you got me a little wrong.
Dışarıda beni yanlış anladın galiba.
You think because you got a wife so easily because I didn't make you court me, that that's all there is to it?
Sanıyor musun ki sen kendine... kolayca bir eş bulduğundan... bana kur yapmanı beklemediğimden, bu kadar kolay olacak bu iş?
I've been wantin'mighty bad to get me a big horned toad like you got there.
Ben de, sendeki gibi bir boynuzlu kurbağam olsun istiyordum.
Tell me, uh, when are you going to call up Pete and his partner on that radio hook-up you've got in the truck out there?
Söyle bana, uh, Orada çekici aracınızda bulunan telsizden ne zaman Pete ile arkadaşını arayacaksınız?
If there is, tell me, you know I've got quite a position here now.
Bir derdin varsa anlat bana, oldukça iyi bir konumdayım.
Well, I must say, you've got me there, Marvin.
Beni ikna ettin, Marvin.
You ain't got nothin'on me, and there ain't gonna be nothin'.
Elinde bir şey yok ve hiç olmayacak.
Captain, you've got to get me out there to find him.
Kaptan, beni oraya götürmeniz gerek.
You know, Jack, I know you got a real thing about her, but there ain't a dame alive that can drag me to a mess like this.
Biliyorum, Jack bu kadına karşı ciddi hislerin var ama dünyada beni böyle bir saçmalığa bulaştırabilecek tek bir hatun bile yok.
Pardon me, sir. That's a very fascinating ring you've got there.
Pardon efendim.Çok güzel bir yüzüğünüz varmış.
You got there ahead of me.
Oraya benden önce vardınız.
Now then, there's one thing you've got to learn about me.
Peki o zaman, benim hakkımda öğrenmen gereken bişey var.
Tell me something. Was Kit alone when you got there?
Vardığında Kit yalnız mıydı?
Is that all you've got to say after leaving me there with Cromwell's men?
Beni Cromwell'in adamlarının elinde bıraktıktan sonra tek söyleyeceğin bu mu?
But with me, you've got a better chance of getting there and out alive.
Ama ben varken, sağ salim oraya gidip dönme şansınız artar.
- What you got out there is so important you gotta bother me with it?
- Ne var orada beni rahatsız etmeye değecek kadar önemli olan?
Jay, would you get me about that much of that good stuff you got down there?
Jay, bana şu iyi içkinden bu kadar getirir misin?
Give me a bottle of whiskey and two glasses and get him whatever kind of soup you got back there.
Bir şişe viski ve iki bardak ver ve onu ne pahasına olursa olsun buraya geri getir.
I'm no ffool. I know you got men out there watching me.
Beni izleyen üç adamın olduğunu biliyorum.
You didn't see me in there because I left before you got in there.
Beni orada görmediniz çünkü siz oraya girmeden ben ayrılmıştım.
So now, if you boys want to talk business with me what you've got to do is get your offer way up there in the air, where it belongs.
Eğer benimle iş konuşmak istiyorsanız... teklifinizi çok yükseltmelisiniz, bu işin hakkı da budur.
You got that there woman for me?
O senin kadının mı?
It's got nothing to do with me, but I've heard you pacing there for hours.
Beni ilgilendirmez, ama dört saattir orada volta attığını duyuyorum.
I've got to get a train to Naples... and a boat to Ischia... and if you guys give me a bad time... if there is the slightest hitch... if I don't get him back to Baltimore... in time for that funeral on Tuesday... there's going to be such a scandal!
Uçağa binip Napoli'ye oradan da gemiyle Ischia'ya gideceğim. Eğer işimi zorlaştırırsanız ve onu Baltimore'da salı günü yapılacak.. ... olan cenazeye yetiştiremezsem büyük bir skandal yaşanır.
Sure tell me you got there first.
Tabii ilk orada var söyle.
Will you explain to me how that got there?
Hâlâ nemli. Bana bunun buraya nasıl geldiğini açıklar mısınız?
You know, when I got this leg hurt I was down in this rock quarry and all of a sudden there was this dynamite blast coming at me with the kind of force to kill 10 men.
Bacağım yaralandığında bir taş ocağındaydım. Sonra birden bir dinamit patladı. On adamı öldürebilecek güçte bir dinamit.
There I was thinking you told me you got them back there on the trail.
Onları geri döndüğünüzde hakladığınızı söylemiştin.
Because you got me over there, and now you done brought me back here... and you wanna forget it so somebody else can go do it somewhere else.
Çünkü beni oraya zorla siz yolladınız ve şimdi buraya zorla siz getirdiniz ve herşeyi unutup başımın çaresine bakmam gerektiğini söylüyorsunuz.
Can you tell me what you've got there?
Erzaklarını say bakalım.
Yeah, well, you say you're fine, but me, I'd like another opinion because I'm not too anxious to move to Eastbridge and after four months there, be told by my sweet wife we got to move again
Tabi, sen iyi olduğunu iddia ediyorsun ama ben başka birinin de görüşünü almak istiyorum. Çünkü Eastbridge'e taşınıp, dört ay sonra da sevgili karım komşularının evlerinin temiz olmasından hoşlanmadığı için ondan tekrar taşınmamız gerektiğini duymaya çok hevesli değilim.
I wasn't crazy when they sent me there, but then I beat up on two guards in the pea patch and now I'm here and even if they get me pretty quick, well, I wanted to tell you, I got newsreels in my head.
Oraya gönderdiklerinde deli değildim ama sonra iki nöbetçiyi dövdüm. Şimdi ise buradayım. Beni hemen yakalasalar bile kafamda bir haber filmi olduğunu sana anlatmak istedim.
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got 695
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you got something 185
you gotta help me 173
you gotta do something 53
you got 695
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you got something 185
you gotta help me 173
you gotta do something 53