English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я понимаю их

Я понимаю их translate Turkish

339 parallel translation
Обычно, когда я думаю о некоторых вещах, я понимаю их.
Çoğu zaman olaylar hakkında düşününce onları anlayabiliyorum.
Если откровенно, то я понимаю их позицию.
Açıkçası, durumlarını anlıyorum.
Я смотрю на Бульянова, Иранова и Копальского... и понимаю, что они мерзавцы, что я должна ненавидеть их.
Buljanoff, Iranoff ve Kopalski'ye bakınca... adi olduklarını ve onlardan nefret etmem gerektiğini biliyorum.
- Как я их понимаю. - По статистике, большинство...
- İstatistiklere göre...
Я одно не понимаю, откуда ты знаешь, что еще не собирала их?
Anlamadığım bir şey var, Susan : Bunu daha önce yapmadığını nereden biliyorsun?
Понимаю, что не должна была подписывать их своим именем, но мистер Деллароу хотел знать, кто художник, а я не могла назвать твое имя.
Üzerlerine imzamı atmamam gerektiğini biliyordum ama Bay Dellarowe onları kimin yaptığını bilmek istiyordu ve ben de senin ismini veremezdim.
Но я не понимаю, зачем их покупать, если ты можешь просто забрать их.
Ama seni onları almaya ikna etme şansım varken niçin parayla satın alayım ki.
Защищая их, я целое состояние сколотил. Понимаю, сэр.
Oysa bir avukat olarak paranın çoğunu hapisten adam çıkartmaktan kazandım.
Конечно, я понимаю, это не причина, ты сам преследуешь их, но...
Tabi ki onları takip etmenin nedeni bu değil, biliyorum ama...
Я понимаю... едва ли у вас найдётся время, чтобы удостоить их своим вниманием.
Anladım. Onlarla bizzat ilgilenecek vakti zor buluyorsunuzdur.
Понимаю, название мало что скажет вам о истории, но мы пригласили в неё несколько хороших актёров, и я бы очень не хотел отбирать их лавры.
Biliyorum, bu isim öykü hakkında fazla bir şey söylemiyor, bununla birlikte birkaç iyi oyuncu öyküyü oynamak için tutuldu, ve ben onları bu ayrıcalıktan yoksun bırakmayacağım.
Как я понимаю, их уже завезли... в Порт-Морсби и Дарвин.
Bildiğim kadarıyla Port Moresby ve Darwin'de dağıtılmaya başlanmış bile.
Я не понимаю их.
Onları anlamıyorum.
Теперь я понимаю, почем их захватили.
Şimdi neden mağlup olduklarını anlıyorum.
Я их не понимаю.
Böyle kadınları anlamıyorum.
Но я их понимаю.
Ama anlarım.
Насколько я понимаю, скоро их будет двое, четверо, восьмеро.
Tüm bildiğim yakında iki, dört, sekiz tane daha olacağı.
Не понимаю, почему я не видел их во сне?
Neden rüyamda görmedim acaba?
.. который финансировал крысодавку. Мы практически прижали их. Я не понимаю как...
Şu fare s... kişini finanse eden BYSK rüşvet fonu olayının sonuna geldik.
А я их не понимаю.
Anlamıyorum.
Временами даже я не понимаю их логики.
Ben bile bazen onları anlayamıyorum.
Я их совершенно не понимаю.
Ben onları anlamıyorum.
А я напротив их хорошо понимаю.
Yalnız ikisi olsa anlarım.
Я не понимаю их правил. Я хочу уехать.
Eve gitmek istiyorum.
Я их юмор тоже не понимаю.
- Espri anlayışlarını ben de anlamıyorum.
Я их не понимаю.
- Bu ikisini anlamıyorum.
Я не понимаю своих соотечественников, их увлечение белыми женщинами.
Vatandaşlarımın beyaz kadınlara olan saplantısını anlayamıyorum.
Я так понимаю... что если вы хотите неприятностей, вы их находите.
Bir şeyi anladım, belanı ararsan, bulursun.
Но я не понимаю, почему он писал их Вам.
Anlamadığım onları neden size yazdığı.
Я понимаю, что это ужасно, то, что я воспользовался но надо было их хорошенько поиметь.
Avantaj sağlamak için kötü bir yoldu ama iletişimlerinin içine ettim.
Если у них хороший цвет лица и красивый член, я сразу же влюбляюсь. Я их не понимаю, ничем не могу им помочь.
Eğer iyi bir ruhları ve iyi bir aletleri varsa onlara aşık oluveriyorum.
Я их понимаю.
Onları anlıyorum.
Я их не понимаю.
Ve ben bir şey anlayamıyorum.
Все их земли... — Я понимаю... — Не только разделить... — Я понимаю это, понимаю.
Tüm topraklar bölünmeden kolektifleştirilmeli. Onu anlıyorum. Onu anlıyorum.
У них они в сантиметрах, я их не понимаю.
Santimetrelerle ölçüyorlar, hiç anlamiyorum.
Насколько я понимаю, вы не собираетесь их оплакивать.
Sanırım arkalarından yas tutmayacaksın.
Я понимаю, в прошлом у нас были разногласия, но я прошу тебя отбросить их и подумать о благе нашего народа.
Biliyorum, geçmişte bazı fikir ayrılıklarımız oldu fakat bunları bir kenara bırakıp halkımız için en iyi olanı düşünmeni istiyorum.
Я так понимаю, вы не сделали попытку остановить их?
Onları durdurmaya çalışmadınız mı?
Я понимаю. Ты должен завлечь их в кинотеатр и удержать там.
Seyircinin filmin sonuna kadar... koltuklarından ayrılmamasını istiyorum.
Я их совсем не понимаю.
Ben onları anlayamıyorum.
Не понимаю, почему я так легко их путаю.
Kahretsin. Neden her kapıdan bu kadar rahat giriyorum, anlamıyorum.
- Я их понимаю.
- Neden olduğunu anlayabiliyorum.
Я не возражаю, но я не понимаю их.
Sorulara karşı değilim-Ama anlamıyorum.
Я понимаю, что у тебя, их нет.
Sende olmadığını biliyorum ama nerede olduğunu biliyorsun.
Я их не понимаю и не претендую на то, чтобы понимать.
Onları anlamıyorum. Anlıyormuş gibi de davranmıyorum.
Я не могу одобрить то, что они сделали, но я их понимаю.
Yaptıklarını affedemem ama anlıyorum.
Нет, все эти Ваши дела, что-то я их не понимаю ; что-то меня к этому не тянет.
Bir silah? Hayır, ama bu şey... Yeteneğim yok.
Ну, я... я говорил Биллу, если Сандре можно... слушать музыку в наушниках, когда она подшивает документы... тогда у меня должна быть возможность слушать радио. когда я их сверяю. Так что я не понимаю, почему я должен выключать радио.
Şey, Ben--Ben--Ben Bill'e eğer Sandra dosyalama yaparken... müziği kulaklıkla dinlerse, benim de sıralama yaparken... radyo dinleyebilmem gerektiğini... söylemiştim, o yüzden neden... radyonun sesini kısmak zorunda kalıyorum anlayamadım.
Ну, таков он я, обычно я слышу те слова, которые мне говорят, и понимаю их буквально.
Ben onu sırf senin ne söyleyeceğini merak ettiğim için söyledim. Benim öyle tuhaf bir yanım var.
Я их не понимаю. Мне они не нравятся.
Hoşuma gitmiyor.
И... я... их... понимаю...
Bunu da başarabiliriz değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]