Burayı biliyorum translate Russian
129 parallel translation
Burayı biliyorum.
Эй, я знаю это место.
Öyle... Burayı biliyorum.
Теперь я знаю это место.
Burayı biliyorum. Manastır tam arkada.
Монастырь прямо за ней.
- Ben burayı biliyorum.
- Я знаю это место.
Burayı biliyorum.
Я узнаю это место.
Burayı biliyorum.
Я знаю его.
Sonuçta burayı biliyorum, kaç hastane var bilirim mesela.
Я тут всё знаю. Знаю, сколько у нас больниц, знаю, сколько у нас школ.
Burayı biliyorum.
Мне знакомо это место.
Otelmiş, Allerton Crowne Plaza. Burayı biliyorum.
Это отель Аллертон Краун Плаза.
Burayı biliyorum.
Я знаю, где это.
- Burayı biliyorum.
- Я здесь был.
Burayı biliyorum.
Мне знакомо это место. Мне знакомо это место.
Burayı biliyorum.
Я была здесь.
- Evet, burayı biliyorum.
- Да, я узнаю место.
- Burayı biliyorum.
Знаю это место.
Burayı biliyorum.
Я узнаю это.
Durun. Burayı biliyorum.
Стойте, я знаю это место.
Anlamı hakkında hiçbir bilgim yok, hatta ip ucu mu onu bile bilmiyorum. - Burayı biliyorum.
Только не представляю, что это значит, и значит ли хоть что-то.
Burayı biliyorum.
Я знаю этот район.
Anne, burayı biliyorum.
Мама, я знаю это место.
- Burayı biliyorum.
- Я это знаю.
Kahretsin, burayı biliyorum.
Проклятье, я знаю это место.
Burayı biliyorum.
Я знаю это место.
Geçen hafta burayı aramadı. Bunu da biliyorum.
Он не звонил на прошлой неделе.
Burayı çok iyi biliyorum.
Это место... Я с ним хорошо знаком.
Burayı biliyorum.
Вот адрес...
Biliyorum burayı çok seveceksin.
Я знаю, тебе здесь понравится.
Zaten burayı en iyi ben biliyorum. Tamam.
- Я знаю это место лучше всего, так или иначе.
Burayı yaşanacak hale getirmek için çok çalıştım. Biliyorum.
Я очень старалась сделать, чтобы нам тут было приятно жить.
Durumun umutsuz olduğunu ve cevaplanmamış sorular olduğunu biliyorum,..... ama Dünyalılar'ın soyundan gelenlerden birileri ilk defa burayı, "ev" i aradılar.
Знаю, что это кажется безнадёжным и что осталось много вопросов... без ответов. Но это первый раз, когда потомки с Земли связались со своим домом.
Çılgınca geldiğini biliyorum ama burayı eski haline getirebiliriz!
Это безумие, но я обещаю : это место обретёт былое величие!
Ulaşılması kolay biri olmadığımı biliyorum ama burayı aramanı istemiyorum, tamam mı?
Да, меня нелегко застать, но, пожалуйста, не звони сюда.
Burayı seveceğinizi biliyorum, yoksa sonunuz Haley gibi olur.
Я знаю, вам здесь понравится. Или вас ждёт тоже, что и Хейли.
herşeyi biliyorum, bu yüzden burayı seçtim.
Я знаю все, Именно поэтому я и выбрал это место
Ama dün akşam erken kalkman gerektiğini söyleyince gelip burayı hazırlamana yardım ederim dedim. Biliyorum.
Знаешь, я не откроюсь еще с час.
Burayı sevdiğini biliyorum, ama tesisatçılara fazla iş çıkartmadan yapabilsek?
Я знаю, что она тебе нравится, но нужно провести водопровод.
BİRAHANE Burayı biliyorum.
Я знаю это место.
- Hastalarımdan birinin babası. - Kim olduğunu biliyorum. Bilmek istediğim şey, oğlunun burayı nasıl bulduğu.
Он отец одного из моих пациентов.
- Burayı aradığını biliyorum.
- Ник звонила сюда.
Tamam, bak, ne hissettiğini biliyorum. Burayı ben de seviyorum, ama burada kalamayız.
Слушай, я понимаю твои эмоции, мне тоже здесь нравится, но оставаться нельзя.
Nereden mi biliyorum? Çünkü, burayı basan ekipte ben de vardım.
Я знаю это, потому что сам был отправлен вытащить его.
Burayı açmamla ilgili bazı endişelerin vardı biliyorum ama sana bazı şeyleri halletmeye başladığımı göstermek istiyorum baba.
Я знаю, что ты беспокоился обо мне, когда я открывал это место, но я хочу показать тебе, папа, что я разбираюсь в этом.
Burayı sevmediğin için burada yemediğini biliyorum ve aynen aktarıyorum :
Зато я знаю, что ты здесь не обедаешь, потому что ты не любишь, цитата :
Yemek şirketi yürütmenin fazla kazandırmadığını biliyorum ve bu otel işinde oldukça iyi para var. Burayı öylece kapatacaksınız, değil mi? - Lizzy.
Я знаю, общественное питание не приносит много прибыли, а в отеле много платят, и вы собираетесь прикрыть это заведение, не так ли?
Herkesi buradan attıklarını biliyorum, ama burası benim evim ve burayı savaşmadan bırakmayacağım.
Я знаю что они выжили всех остальных с этой улицы, но это мой дом, и я не собираюсь сдаваться, без боя.
Burayı senin satın aldığını biliyorum.
Я знаю, ты купил его.
Evet, beni suçladığını biliyorum ve defalarca burayı aradı.
- Она винит вас. Да, знаю, что она винит меня, и она звонила сюда много раз.
Burayı sevdiğini biliyorum.
Я думал тебе тут нравится.
Kadını korkutup kaçırabileceğini ve burayı ucuza alabileceğini sandın, biliyorum.
Ты думал, что сможешь напугать женщину и купить паб за бесценок? Но я знаю.
Meg falandır diye. Ama sonra, "Rolling Stones" grubunun esas adamı Mick Jagger'ın burayı 1951-1958 arası işlettiğini anladım. Ne yapmaya çalıştığını biliyorum, Leslie.
Может, Мег или что-то типа того, но я думаю, что наиболее вероятное объяснение, что это легендарный фронтмен Rolling Stones Мик Джаггер, владевший этот заправкой с 1951 по 1958.
Burayı biliyorum ben.
Я знаю это место.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum anne 31
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya kadar 304
buraya geldin 19
biliyorum işte 83
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelsene 50
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya geri gel 39
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelsene 50
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya geri gel 39