Her sabah translate Russian
1,795 parallel translation
Eğer her sabah uyandığında bu betonu görüyorsan iç karartıcı olur.
Видеть этот уродливый бетон - вот это депрессивно. - Будь моим гостем. Вот моя машина.
Her sabah okula giderken mesaj atıyor.
Она каждый день шлёт мне смски по дороге в школу.
Her sabah 1'den 1 : 15'e kadar derin bir uykuya dalıyorum.
Последнее время я сплю здоровым крепким сном с часу до четверти второго ночи.
Her sabah ben de bunun cevabını arıyorum.
Он меня интересует всё сраное утро.
Sakın yataktan fırladığını unutma her sabah o işteyken.
Не забывай, что он каждое утро пулей улетал на работу.
Her sabah uyanmak için sabırsızlanıyorum.
- Ясно. - Какой классный!
Teşekkürler, her sabah, gazeteyi alırken gördüğüm dostça yüzünü özleyeceğim.
Спасибо. Мне будет не хватать твоего дружелюбного лица по утрам. когда я забираю газету.
Her sabah mı?
Каждое утро? !
- Her sabah aynı şey.
- И так каждое утро!
- Her sabah aynı şey.
Каждое утро одно и то же.
Bu yüzden mi her sabah kapımızın önünde bok buluyorum?
Это поэтому у меня на пороге каждое утро лежит говно?
Her sabah bana söylediklerinle kalbimin yağlarını eritiyorsun.
Как ты всегда, находишь слова, которые растворяют поутру. Поцелуй.
Her sabah kalkıp, 45 saniye aynaya bakıyor ve diyorum ki ;...
Я просыпаюсь каждое утро И стою перед зеркалом 45 секунд
Her sabah kalkıp, 45 dakikasını banyoda harcar ve " bu süngerin...
Он просыпается каждое утро И проводит 45 минут в душе размышляя
Her sabah ona kahvaltı hazırladım.
Каждое утро я готовлю для нее завтрак.
Her sabah, gözlerimi açar açmaz beni alkışlar.
Каждое утро, когда он видит, что я открыла глаза, он хлопает в ладоши.
Maymun her sabah sizi alkışlıyor mu?
Обезьяна хлопает вам в ладоши?
Her sabah yerleri süpürmen bize bir fayda sağlamıyor.
Подметание улиц каждым утром не сделает нас хоть капельку лучше.
Bu herif her sabah saat 4.30'da gitar çalar.
Каждое утро с 4 : 30 этот человек пытается играть на гитаре.
40 miligram. Her sabah.
Сорок миллиграмм по утрам.
Her sabah onun trafik raporunu dinlemek zorundaydık.
Каждое утро нам приходилось выслушивать подробный репортаж.
Her sabah gördüğüm ilk şey buydu ve her akşam yatmadan önce gördüğüm son şey.
Это было первое, что я видела каждое утро и последнее, на что я смотрела перед отходом ко сну.
Her sabah gözüm Julie'de olurdu ve geldiğini görünce, kapımı çalmadan hemen açardım.
Каждое утро я высматривал Джули, и если она появлялась, я открывал дверь, пока она еще не постучала.
Her sabah cilalı ayakkabılar, sıcak kahve, yanında çörek.
Каждое утро мои туфли должны блестеть, кофе с булочкой на столе.
Şimdiyse annecik her sabah uyandığında "keşke Fransa'da olsaydım" diyor.
А теперь мама каждое утро просыпается с одной и той же мыслью - хочу во Францию!
Her sabah yaptığım gibi parkta şınav çekiyordum o sırada Mike Frato'nun bir Cadillac'la üzerime geldiğini gördüm.
Я был в муниципальном парке, куда я хожу каждое утро отжиматься. Как вдруг увидел Майка Фрато, мчащимся на меня на кадиллаке.
Bunlardan 20 tanesi her sabah Amir'in masasına bırakılıyor.
Двадцать таких же ложаться на стол начальства каждое утро.
Her sabah gördüğüm ne ise artık önemi yoktu. Eğer seni gerçekten sevseydim...
И что неважно, как выглядело бы твое лицо каждое утро... если бы я искренне тебя любила.
Evli bir kadına aşık olmaya niyetim yoktu ancak ansızın öğlen yemeğe çıktık ve ben her sabah heyecanla işe giden bir muhasebeci oldum.
Я не собирался влюбляться в замужнюю, но вдруг, мы оказались за обедом... И я с радостью бегу на работу.
Sen neden her sabah böyle güzel gözüküyorsun?
- Почему ты так хороша по утрам? - Нет!
Her sabah uyanıp yataktan kalkacak ve doğruca suya atlayacaktık.
И каждое утро мы просыпались бы И выпрыгивали из кровати и ныряли прямо в океан.
Her sabah, her sabah!
Каждое утро? !
O lanet şeye her sabah tuvalete giderken basıyorum.
Я каждое утро иду по лифчикам в ванную.
Bir ay boyunca neredeyse her sabah mesajlaşıyorlarmış bunlar.
Они обменивались сообщениями почти каждый час месяцами.
Doktoruna göre, deri veremi belirtileri sebebiyle her sabah bir tane içiyormuş.
Его врач предписал одну капсулу каждое утро для устранения симптомов волчанки.
Her sabah ya şantiyeye ya da araba yıkamaya giderdi.
Каждое утро он шел в депо приписки или на автомойку.
O hâlâ aklımda çünkü o yolda seninle birlikte olduğumu her sabah seninle aynı yatakta uyanmanın nasıl bir şey olduğunu o kadar çok hayal ettim ki.
И я всё ещё думаю о ней, потому что я столько времени провёл, мечтая о том, какими могут быть наши с тобой отношения. Я мечтал о том, как буду просыпаться рядом с тобой по утрам.
Bilge kadının biri, her sabah kalktığınızda iyi dilekler dilersiniz demiş.
Одна мудрая женщина однажды сказала, что каждое утро, когда ты просыпаешься, ты произносишь короткую молитву.
Niye her sabah kalkıp kimsenin umursamadığı bir şehre hizmet verdiğimizi hatırlatıyor.
Он напоминание о том, почему мы вытаскиваем наши жалкие задницы из кроватей каждое утро для службы городу, которому нет до этого никакого дела.
Her gün. O sabah, kendini iyi hissetmiyordu.
В то утро она плохо чувствовала себя.
O sabah kalktığımda... Yine aynı şeyleri yapmıştım. Evrak çantasına koltuğa atıverdim, kahve tutacağına kahvemi koydum ve her zamanki radyomu açtım.
Когда я сажусь за руль утром, я всегда делаю одно и то же... портфель на сидение, кофе в держатель для чашки включаю радио
- Her salı sabahı burayı eşelemeye gelirdi.
- Приходил каждую среду порыться в старье.
Sabah altını değiştirirken, her yerime işedi.
Недавно я менял ему подгузник, и он всего меня опписал.
Seninle her geçen gün. Sabah güneşi doğuyor içime.
Каждый день с тобой встречать хочу я рассвет.
Sensiz hiçbir şey yapmak istemiyorum. Her gün, her gün... Sabah uyandığımda seni görmek istiyorum.
Мечтаю разделить их с тобой. мечтаю увидеть тебя.
Sabah her şeyi olduğu gibi bıraktım. Döndüğümde ev bu haldeydi!
Когда вернулась с работы, здесь уже всё стояло!
Sabah her şey daha güzel olacak.
Утром станет легче.
Peki Lux Feld insanların evine her zaman sabah 8'de gizlice mi girersiniz?
И что, Лакс Фелд, ты всегда вот так вламываешься без спросу в 8 утра?
Ayrıca sabahın aydınlığından daha çok gecenin karanlığını sevmem ve düşündüğümü söyleyerek içimdeki her şeyi açığa vurmamla tanınırım.
чем со лбом утра. то говорю. когда зол.
Her gün ölünmez. Sabah uyandığında bazı kararlar almak zorunda olacaksın.
Каждый день, пoка ты ещё не лежишь мёртвая в земле, кoгда ты прoсыпаешься пo утрам, ты дoлжна принимать решения.
Apartman görevlisi bu sabah elinde bavulla çıkarken görmüş.
And the doorman saw her leave with a suitcase this morning.
sabah 162
sabaha 19
sabah 6 54
sabah 5 44
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabaha 19
sabah 6 54
sabah 5 44
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabahları 23
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah ilk iş 20
sabahın 2 27
sabah olmuş 17
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
sabahın 2 27
sabah olmuş 17
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şey 525
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şeye rağmen 118
her şey tamam 134
her şey için 64
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şey 525
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şeye rağmen 118
her şey tamam 134
her şey için 64