Üzgün olduğumu söyledim translate Russian
46 parallel translation
İsa, üzgün olduğumu söyledim.
Господи Иисусе, я же сказал, прости.
- Annemi arayıp, üzgün olduğumu söyledim, o da evine dön dedi.
Я позвонил маме. Я был расстроен, так она говорит что мне нужно вернуться домой.
Hey, üzgün olduğumu söyledim!
Я же сказал, извини!
Ayakkabılar için üzgün olduğumu söyledim, dostum.
Я же уже извинился за ботинки.
Birçok bayrak katlayıp, onu kadınlara, babalara ve çocuklara verdim ne kadar üzgün olduğumu söyledim.
Складывал флаги, отдавал их женам, отцам, детям, и говорил им,... как мне жаль.
Ona üzgün olduğumu söyledim,
Ты это делаешь и чувствуешь себя полным идиотом, но потом видишь все это на экране
Haydi! Sana üzgün olduğumu söyledim. Evet.
Ну, брось Я же извинилась
Bak, toplantıyı kaçırdığım için üzgün olduğumu söyledim.
Послушай, я извиняюсь, что пропустила встречу, но у меня ребенок.
Bak, üzgün olduğumu söyledim ve dükkanı düzelteceğim.
Ну я же сказал, что мне жаль и что приведу магазин в порядок.
- Ona üzgün olduğumu söyledim.
- Я же сказал ему "извини".
Hey, dostum. Sana üzgün olduğumu söyledim.
Слушай, я же сказала : "Простите".
Dinle, üzgün olduğumu söyledim. Hayır, söylemedin.
- Слушай, я же сказал, что сожалею, так что...
Pekâlâ, üzgün olduğumu söyledim.
Ладно, я же извинился.
- Ne kadar üzgün olduğumu söyledim.
Да нет, хрень. Я не об удушении.
Bak, üzgün olduğumu söyledim budala.
Слушай, я уже сказал, что мне жаль, придурок.
Bana kaba davranıyor. Ve üzgün olduğumu söyledim.
Она недоброжелательна ко мне, и такого никогда раньше не было.
Bak, üzgün olduğumu söyledim, tamam mı?
Слушай, я же сказал, что я извиняюсь.
Bak, üzgün olduğumu söyledim.
Я же сказал, что мне очень жаль.
Ama üzgün olduğumu söyledim.
Но я же попросил прощения
Peki üzgün olduğumu söyledim, yani...
Ох да, говорил... мне жаль...
Sana üzgün olduğumu söyledim.
Я сказал, прости, брат.
Sana üzgün olduğumu söyledim.
Я сказала что извиняюсь.
Sana üzgün olduğumu söyledim.
Я же попросила прощения.
Onlara olanlar için çok üzgün olduğumu söyledim bunu yapanların yerlerini tespit edeceğimizi ve yaşadığı travmaya bir son vereceğimizi belirttim.
Я дала им понять, что я очень сожалею о том, что случилось, и что мы обнаружим людей, которые за это ответственны, и положим конец травме, через которую он прошёл.
Sana dün gece için üzgün olduğumu söyledim Sloane.
Между прочим, я извинилась за вчерашнее, Слоан.
Ona üzgün olduğumu söyledim.
Я перед ней извинился.
- Bu harika. - Az önce üzgün olduğumu söyledim.
- Просто супер.
- Annie, üzgün olduğumu söyledim. - Olma.
Энни, я сказал, что сожалею.
Onun için üzgün olduğumu söyledim. Hayır söylemedin.
не извинился!
Tansy, geçen akşam için üzgün olduğumu söyledim.
Тензи, я извинилась за прошлый вечер.
Bu konuda üzgün olduğumu söyledim.
Я говорил тебе, что мне жаль.
Sana neredeyse yüz defa üzgün olduğumu söyledim zaten.
Слушай, я уже раз сто извинился.
Parayı ona verdim, hayatını mahvettiğim için üzgün olduğumu söyledim hatta annesinin erken çıkması için ifade bile vereceğimi söyledim.
Я отдал ему деньги, сказал, как мне жаль, что я испортил его жизнь, сказал, что буду свидетельствовать в интересах его матери, пытаясь добиться ее досрочного освобождения.
Sana ne kadar üzgün olduğumu söyledim.
И я сказала тебе, насколько мне жаль.
Sonra da üzgün olduğumu söyledim.
И сказала, что сожалею...
Bak, az önce üzgün olduğumu söyledim.
Слушай, я же извинился.
Sana üzgün olduğumu söyledim ve bunda ciddiydim.
Я сказала, что сожалею, и это так.
Ona üzgün olduğumu söyledim. Neden buradasın?
Я сказал, что ты можешь принести свои извинения.
Böyle utanç verici birşey yaptığım için ne kadar üzgün olduğumu sana söyledim.
Я же уже говорила, как сожалею о том, какую постыдную вещь сделала.
Sana üzgün olduğumu ve seni sevdiğimi söyledim.
Я виновата и люблю тебя!
Sana üzgün olduğumu söyledim... Özür dilemen önemli değil.
Извинений мало!
Ona iyi olduğumu söyledim ama sesi üzgün geliyordu.
Я говорил ей, что все прекрасно, но она казалась грустной.
Bak, üzgün olduğumu sana söyledim.
Слушай, я же извинилась.
Neler düşündüğümü sana açıkça söyledim, benim için ne kadar önemli olduğunu da, maçını kaçıracağım için ne kadar üzgün olduğumu da.
Я была очень откровенна в своих чувствах о том, как это для меня важно, как мне жаль, что я пропускаю твою игру.
Senin ve başkanların bunun içine sürüklendiğiniz için üzgün olduğumu söyledim.
Я же сказала, что извинилась.
Seni ve Jesus'u görmek istediğimi söyledim. Sırf sizlere ne kadar üzgün olduğumu söyleyebilmek için.
Сказала им, что хотела увидеть тебя и Хесуса, просто чтобы сказать как сильно я сожалею.
söyledim 318
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgün değilim 42
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geciktim 94
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgün değilim 42
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geciktim 94
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgünüm geç kaldım 20