English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Onu öldürmek

Onu öldürmek Çeviri İspanyolca

3,277 parallel translation
Tanrı Aşkına, onu öldürmek istediğini düşünüyor.
Por el amor de Cristo, él piensa que quiere matarlo.
Tüm zamanını ve enerjini onu öldürmek için harcıyorsun.
Desperdicias todo tu tiempo y energía tratando de matarlo.
Bu yüzden tek şansın onu öldürmek.
Así que tu única opción es matarla.
Ama onu öldürmek zorundayım.
Ahora tendré que matarla.
Bu yüzden onu öldürmek zorundayız.
Tenemos que matarlo.
Belki. Belki de insan formunda olması onu öldürmek için yeterli olabilir.
Tal vez... mientras esta en forma humana será más fácil matarlo.
Onu öldürmek istiyorsak bunu yapmalıyız.
Es lo que indujo Bruce, es porque quiere matarnos.
Sarah onu öldürmek zorunda kaldı.
¡ Sarah tuvo que sacrificarlo!
Onu öldürmek zorunda kaldık.
Tuvimos que sacrificarlo.
Etmiyorum yani ama onu öldürmek gibi bir niyetim yoktu!
¡ Sí! Bueno, no. Pero no quise decir que la mataría.
Evet, öfkeliydim ama onu öldürmek istememiştim.
Sí, estaba enojado, pero no quería que muriera.
Onu öldürmek istemeyiz.
No queremos matarla.
Onu öldürmek zorundayım.
Tengo que matarla.
İntiharını kendi elleriyle hazırladı. Onu öldürmek için ben kimim ki?
Él mismo estaba yendo hacia el suicidio, ¿ quién soy yo para matarlo?
Yani onu öldürmek zorunda kaldın.
Para hacer que la maten.
Eşini öldürdüğü zaman deli değildi. Onu öldürmek kendisini delirtti.
- Que no estaba loco cuando mató a su mujer, matarla lo condujo a la locura.
Onu öldürmek istememiştim.
No era mi intención asesinarla.
Onu öldürmek istememiştim.
No tuve intención de matarlo.
Ve onu öldürmek için.
Y matarlo.
Eğer birisi onu öldürmek istediyse kim ve neden bilmem lazım.
Si alguien está intentado matarla necesito saber quién y por qué.
Onu öldürdüm, Tanrım! Onu öldürmek istemedim.
¡ Lo maté, Oh Dios, no quería matarlo!
Sana söylemeliyim, onu öldürmek zorunda kaldım.
Le digo, tuve que matarla.
Onu öldürmek, hoşuna gitti mi?
¿ Disfrutaste matarla?
Biliyorsun ki onu öldürmek zorundaydık.
Sabes que teníamos que matarla.
Kim onu öldürmek...
¿ Por qué alguien querría...
Onu öldürmek istememiştim.
No quería matarlo.
En iyi arabayı hep o alır, diğer şoförlerle arası bozulurdu. Ama hiç kimse bu yüzden onu öldürmek istemez ki.
Siempre tenía un auto superior y eso enojaba a los otros conductores, pero, vamos, nada como para matar a alguien.
Onu öldürmek zorundayım.
Tengo que matarla a ella.
Onu öldürmek için en az benim kadar sebebin vardı.
Usted tenía tanta razón matarlo como lo hice.
Onu öldürmek benim yapmam gereken bir şey.
Matarlo es algo que se supone que debo hacer.
Dolayısıyla soru şu, onu öldürmek için başka kimin nedeni vardı?
Así qué la pregunta es, ¿ quién más tenía motivos para matarlo?
Ama niye biri onu öldürmek istedi?
¿ Pero por qué alguien querría matarlo?
Onu öldürmek için mükemmel noktayı seçmiş.
Le dio al lugar justo para matarla.
- Onu öldürmek zorunda değildin.
No tenía que matarla.
Onu öldürmek istiyorum.
Quiero matarlo.
Onu öldürmek zorundaydım, Jenny'mi.
Se suponía que la matara, a mi Jenny.
Bu sana onu öldürmek hafıza kartını almak ve kulübe geri dönmek için yeteri kadar vakit veriyordu.
Tuvo suficiente tiempo para matarlo, tomar la tarjeta SD, y volver al club.
Söylediğine göre bir kaç gün önce Hindistan'da gül haçı taşıyan bir rahip onu öldürmek istemiş.
Dice que un hombre que lleva la cruz de rosa intentó quitarle la vida en la India hace unos días.
Peter Kramer.. bunun, "Conspiratii" olduğundan eminmi? Onu öldürmek için arıyordu.Çünkü, Bilinmeyenle anlaşma yapmıştı.
Peter Kramer estaba convencido de que los conspiratii querían matarlo porque estaba tratando con lo oculto.
Bir bıçak mı? Mutfağımdan mı? Herkes onu öldürmek için buraya davet ettiğimi düşünecek.
Un cuchillo de mi cocina, creerán que la invité para atacarla.
Peteşiyal kanamaya yol açacak kadar. Onu öldürmek istemiş.
La suficiente para causarla hemorragias petequiales.
Neden onu da öldürmek zorunda olduğumu anlamamıştım.
No entendía por qué tenía que matarla a ella también.
Onu bizzat öldürmek zorundayım ve bunun için gece yarısına kadar vaktim var.
Pero tengo que matarlo yo y tengo hasta medianoche.
Onu da eledik, çünkü öldürmek için bir nedeni yoktu.
Pero pasamos de él porque no tenía motivo.
Onu öyle bir sinirlendir ki seni öldürmek istesin.
Que te odie tanto que quiera matarte.
Yapacağım şey, şu Archer pisliğini bulmak ve Rusların onu neden öldürmek istediklerini öğrenmek.
Lo que haré será averiguar quién es ese idiota de Archer, y por qué los rusos lo quieren muerto.
Acı çekmeden öldürmek istiyorum onu.
Me gustaría inyectarle yo misma.
Sutcliffe'i öldüren kişi onu George Madchen'in kurbanını öldürdüğü şekilde öldürmek istedi, fakat tam olarak o şekilde olmadı. Değil mi?
Quienquiera que mató a Sutcliffe quería matarle como Georgia Madchen mató a su víctima, pero no exactamente así. ¿ Correcto?
Onu öldürmek istiyorum.
Quiero eliminarlo.
Onu aciz bırakıp öldürmek için hastaneden ilaçları çaldın çünkü o biliyordu.
Así que robó drogas del hospital, lo incapacitó y lo mató, porque él lo sabía.
Canlı yayında onu kim öldürmek ister?
¿ Por qué alguien querría matarlo estando al aire?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]