English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ş ] / Şuraya bir bak

Şuraya bir bak Çeviri Fransızca

336 parallel translation
Şuraya bir bakın. Sigara yanıkları, lekeli halılar, bozuk süt...
Des taches partout, des mégots!
Şuraya bir bak!
- Regarde-moi ça. - Nom d'un chien.
Gitmeden önce şuraya bir bak Owens.
Avant de commencer, Owens, jette un coup d'œil là-bas.
Biz bu seyahatte herkesi kullanıyoruz, Bay Benson, şuraya bir bakın.
- Vous plaisantez? - J'en ai l'air? Mais vous êtes du FBI.
Şuraya bir bakın hele.
Hé, regardez un peu.
Şuraya bir bakın.
Regardez.
Şuraya bir bak Edna! Şuraya bir bak!
Regarde tout ça.
Şuraya bir bak.
Regarde. La misère d'une telle collection.
Şimdi şuraya bir bak Popcorn.
Regardez, Popcorn.
Şuraya bir bakın beyler.
Regardez ça, messieurs.
Şuraya bir bakın!
venez voir, c'est par ici que ça se passe!
Pek sayılmaz. Şuraya bir bak.
Non, pas tout à fait, mais regarde ici.
İşte geldik. Şuraya bir bak.
On y est.
Şuraya bir bakın, Bay Mclntosh!
M. McIntosh, c'était un homme blanc!
Şuraya bir bak.
Regarde là-bas.
Şuraya bir bak.
C'est pourtant évident.
Hey, şuraya bir bak istersen!
Hey, regardez!
Şuraya bir bak. Tanrı aşkına.
Essaye dans cette pièce alors, pour l'amour du Christ.
Şuraya bir bak. Bedava şeker dükkanı gibi.
C'est un magasin de bonbons où tout est gratuit.
Şimdi şuraya bir bak.
Et regarde.
Şuraya bir bak.
Regardez-moi ça.
Şimdi, şuraya bir bak Lem dışında tanıdığın biri..
Regardez et dites-moi si vous reconnaissez quelqu'un. - A part Lem.
Meşruyu filan unut tamam mı? Şuraya bir bak.
Oublie ce qui est légitime.
Ve şuraya bir bak.
Et regardez cet endroit.
Tatlım şuraya bir bak! Ne kadar güzel değil mi!
Que c'est beau!
Şuraya bir bak Bir şatom var manzarası iyi, güzel kızları var.
J'ai un château, une vue magnifique, de l'air pur, ainsi qu'une jolie femme...
- Dur, H.I. Şuraya bir bak.
- Attends, H. I. Regarde ça.
Şuraya bir bak!
Regarde cet endroit.
Şuraya bak! Burası bir çöplük!
Écoutez, c'est dégueulasse!
Şimdi oltanı dibe sal. Sonra on beş santim filan yukarı çek. Böylece balık şöyle bir bakar ve, " Şuraya bak.
Descends au plus profond, puis tire sur 15 cm pour qu'il voie bien le menu :
Şuraya bak! Tanıdık bir sahne.
Ça n'a pas changé :
Bir. Şuraya bak.
Regardez par là.
Şuraya bir bak ve bir saniye beni rahat bırak.
Regardez le paysage.
Bir de şuraya bakın.
Regardez!
- Bir de şuraya bak.
Regardez cet endroit.
- Şuraya bakın bir kere!
- Regardez ça!
Şuraya bir bak.
Là-bas!
Şuraya bir bakın.
Regardez-la.
Şuraya bak, mükemmel bir yer değil mi?
Regardez cet endroit. Un bordel, n'est-ce pas?
Şuraya bak, güzel bir av geliyor.
Hé, une proie facile.
Hey, adamım, Yine bir aradayız. Şuraya bak.
Hé, mon vieux, comment ça va, mon pote!
Bir bakın şuraya.
Regardez-moi ça.
Bilmiyorum, ama şimdi farkettiğim bir şeyi belirteyim... şuraya bakın.
Je ne sais pas, mais j'ai remarqué quelque chose. Regarde.
Şuraya bak, bir yabancı.
Y'a un étranger!
Şuraya bak. - Uzun, karmaşık bir turu var.
C'est une sacrée tournée.
Hey, şuraya bakın. Artık gerçek bir tasması da var.
- Regardez ce collier rudement élégant!
Şuraya bakıyorsun bir oyun beliriyor.
Tu regardes et c'est un gag.
Bir de şuraya bakın.
Tenez, ici.
Şuraya bak tam bir iş merkezi faks, kablosuz internet, telekonferanslı telefon.
Encore ces Klingons. M. Scott, passez à pleine puissance. Je ne peux pas, capitaine.
Evet, şuraya bak! Şimdi, bu küçük tüpte sınırsız bir güç var.
Ce minuscule flacon contient une puissance infinie.
Şuraya bir bakın.
Regardez ceci!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]