Look what i've found translate Turkish

Look what I've found.

Bakın, ne buldum?

I stopped beating his brains out with money... and started snooping for myself, and look what I found.

Evet. Parayla adamın bildiklerini öğrenmeyi bıraktım ve etrafı kolaçan etmeye karar verdim. Bak ne buldum.

- Later. Lieutenant, you've got to look at what I found.

- Bulduğuma bir göz atmalısınız.

Well, I've found that people rarely look like what they are.

İnsanlar genelde olduğu gibi görünmezler.

Look, you found what you want in Paris and I'm glad for you.

Bak, sen Paris'te aradığın şeyi buldun ve senin için mutluyum.

Look what I've found.

Bak ne buldum?

Why, Pierre look what I've found for the aviary.

Pierre bak kuş cenneti için ne buldum.

I've just come from sneaking around the ghost's castle... and look what I found.

Hayaletin kalesine gizlice sızıp, sonra buraya geldim baksanıza ne buldum.

Look what I've found!

Bakın ne buldum!

Look what I've found.

Ne bulduğuma bakın.

Look what I've found.

Bakın ne buldum.

Hey, Sue, look what I've found.

Sue ne bulduğuma baksana.

Look what I've found!

- Hey! Bak ne buldum!

Look what I've found for you.

Bak senin için ne buldum.

- Look what I've found.

- Bak ne buldum.

Connie, look what I've found for you.

Connie, bak senin için ne buldum.

Look what I've found.

Bir ok.

Look, what I've found.

Bak ne buldum.

Look what I've found.

Pekala. Bak ben ne buldum.

- And look what I found.

- Ve bak ne buldum?

Look, I don't know what evidence you think you've found, but...

Bak, seni böyle düşünmeye iten, nasıl bir kanıt buldun, bilmiyorum, ama...

As a matter of fact we were cleaning things out this morning... and look what I found.

Aslında bugün temizlik yapıyorduk.. ve bak ne buldum.

Look what I've found in the car.

Bak arabada ne buldum.

Look what I've found.

Bak ne buldum.

Look what I found in "Toys and Magic".

Bak, "Oyuncular ve Büyü" bölümünde ne buldum.

- Look what I found. - What? An early edition of "Kama Sutra"... with illustrations.

Kama Sutra'nın ilk baskılarından ve resimli.

Look and see what I've found... in the small print of the Irish Times last night.

Bak bakalım, dün gece Irısh Times'ın küçük haberleri arasında ne buldum.

Look what I've found.

Şunu dinleyin!

Now, look what I've found.

Bak, ne buldum.

Look what I've found...

Bak ne bulduk...

AND LOOK WHAT I FOUND.

Ve bak ne buldum?

Sash, look what I've found.

Sash, bak ne buldum.

- Look what I found.

- Ve iki arkadaşım beni bıraktı

Look what I found near the grinder.

... başladığım yere dönüyorum. Kan, ölüm ve tuhaf kokulara.

Look what I've found.

Bulduğum şeye bir bakın.

And... take a look at what I found.

Ve bakın ne buldum.

Look what I've found in his pocket.

Bakın cebinde ne buldum.

But look, I've been selling something to someone since I was 16... and what I found is that as long as you listen to the customer... you can be successful no matter what your product is.

Ama bakın, 16 yaşından beri, bir şeyler satarım ve öğrendiğim, müşteriyi dinlediğin sürece ürünün ne olursa olsun, başarılı olursun. Bu işe getireceğin, eşsiz özelliklerden birkaçını sayar mısın? Pekala.

I was cleaning out my closet and look what I found.

Dolabımı temizliyordum ve bak ne buldum.

- "A little junk in the trunk." Uh-Uh. - Peter, doll, I hope you don't mind, but I was digging through my closet at home, and look what I found.

Peter, tatlım umarım sorun olmaz ama evde dolabımı karıştırıyordum ve bak ne buldum.

I decided to take a run all the way back to the portal, and look what I found.

Geçide doğru bir koşup bakayım dedim ve bak ne buldum.

All right, look, I went online looking for an explanation... about what happened, and I found out... about this high school French class from New York.

Olanların açıklamasını bulmak için internete baktım ve şu New York'lu, Fransızca sınıfı öğrencileri hakkında bazı şeyler buldum.

Hey, look what I've found!

Hey, bakın ben ne buldum.

Then you gargle in a way you mistakenly think is sexy. then you dance over to the bed-peck, nuzzle, then it's right hand on the left breast as you say... well, look what I found!

Sonra, seksi olduğunu düşündüğün garip bir gargara yapıyorsun sonra dans ederek yatağa gelip, öpüp, sokulup... sağ elini sol göğsüme götürüyor ve az öncede dediğin gibi...

Look what I've found.

Ne buldum, bak!

I was doing some organizing, and look what I found.

Etrafı toparlıyordum ve bak ne buldum.

I went to get the Cherry Garcia out to defrost and look what I found inside.

Dondurmayı buzluktan çıkarmaya gittim ve bak içinde ne buldum.

Look what I've found.

Ne bulduğuma bir bak.

- Guys, look what I've found!

- Çocuklar, bakın ne buldum!

What's in the box? Don't know. I came to look, after hearing the place had been rented again, and found it.

Buranın yeniden kiralandığını duyduktan sonra bakmaya geldim ve bunu buldum.

- Oh, God. - Look what I've found. Fire that puppy up.

Aman Tanrım, ne bulduğuma bir bak.