English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я вижу всё

Я вижу всё translate Turkish

1,247 parallel translation
Я вижу всё, на что тебе хватит фантазии.
Aklına gelebilecek her şeyi görebilirim.
Я вижу всё время и пространство, каждый ваш атом, и я их разделю.
Tüm zaman ve uzayı görebilirim. Bedenindeki her bir atomu görüp, bölebilirim.
Я вижу всё...
Herşeyi görebiliyorum.
Я вижу всё.
Ben her şeyi görürüm.
Вот я смотрю и вижу все, что мне нужно знать.
Sana bakınca, bilmem gereken her şeyi anlıyorum ben.
я все еще вас не вижу.
Sizi hala göremiyorum, çavuş.
Но я вижу эту цепь событий эти совпадения, и я хочу спросить. А что, если все было не так?
Ama bir dizi olay ve tesadüf görüyorum ; gerçekler bu değilse diye sormak zorundayım.
Я почувствовал, что как будто вижу все, что происходило и все, что должно будет произойти.
Sanki, olmuş ve olacak her şeyi görebiliyormuşum gibi hissettim.
Я всё вижу, всё знаю!
Görüyormusun? onu biliyorum.
Я все это вижу, Франк.
Hepsini görüyorum Franck.
Я вижу, что все подразделение здесь?
Gördüğüme göre bütüm birim burada.
Так всё это "я вижу будущее" дело, это ведь не появляется только в случаях глобальных катастроф, а-а?
Peki şu "geleceği görme" işi... Çok önemli olaylarla sınırlı değil, değil mi?
И вот я приезжаю в лагерь, где вопят про мутные воды и ускороение течений. Но я вижу, что в ручье всё по-старому.
Bu çalkantıları duymak, yayılıp yayılmadıklarını görmek için... kasabaya geldim ama bir yenilik göremiyorum.
Но это вижу я, всё время.
İşte benim gördüğüm şey de bu, her zaman.
Потому, что я вижу в нём взрослого, а ты всё ещё малыша. Ему 10 лет.
Çünkü ben ona bir yetişkin gibi davranıyorum, sense o hala bir çocukmuş gibi.
Со всей этой суматохой вокруг презентации журнала я редко вижу тебя.
Bu gösterim hazırlıkları yüzünden, Seni neredeyse hiç göremiyorum.
- Я всё вижу, Кирстен
O bakışı görmedim sanma, Kirsten
Я всё время говорю себе – это всего лишь дом. Несколько не самых роскошных и даже не очень просторных комнат. Но куда бы я ни посмотрела, я вижу нас.
Kendime sürekli, "Burası o kadar da ahım şahım olmayan, küçük odalı bir ev," diyorum ama baktığım her yerde bizi görüyorum.
Я все вижу.
Görebiliyorum.
- Не все, что я вижу, инсинуация.
- Gördüğüm hiç birşey imalı değil.
Я все еще вижу тебя маленькой девочкой, рисующей мне чудесные картинки и поющей песни Древних.
Kadimlerin şarkılarını söylerken benim için güzel resimler çizen küçük kızı hâlâ görebiliyorum.
Я вижу все, что должен видеть в своих владениях.
Hâkimiyetim altındaki görmek istediğim her şeyi görürüm.
Ага, ну, а я вижу как вы все время выносите мусор в халате, но я держу это при себе?
Evet, ben de sizi hep bornozunuzla çöpleri çıkardığınızda görüyorum, ama bunu kendime sakladım, tamam mı?
Я вижу призраков все время.
Ben her zaman hayalet görürüm.
Даже днем я грезил, как набираю пригоршни монет, разбрасываю их, точно сеятель зерно, и вижу, что почти все собирают эти денежки, ругаются из-за них, толкаются, таранят друг друга головами, чтобы подобрать мои монетки,
Havaya fırlattığım bozuklukların yağmur taneleri gibi yere indiğini hayal etmeye başladım. İnsanlar, bozuklukları toplamak için birbirlerini itip kakacak, hatta birbirlerini ezeceklerdi.
Все будет так, как вижу я.
Benim gördüğüm gibi gidiyor.
Но вы пытаетесь наладить все, я вижу.
Ama hayatınızı bir düzene sokuyorsunuz. Bunu görüyorum.
Потому что я не вижу, как это все может происходить.
Çünkü bunun nasıl olabileceğini anlamıyorum.
- Выключай, я всё равно ничего не вижу.
- Bakmıyorum zaten.
А я вижу и, не думаю, что нужно все омрачать.
Ve onları takdir ediyorum. Bunun o kadar da karmaşık ve karanlık olduğunu düşünmüyorum.
И что же это за дорога? Куда она приведёт, если я всё это вижу?
Bu şeyleri görmeme sebep oluyorsa, o yol nereye çıkıyor peki?
Я вижу, что у тебя всё хорошо... но...
İyi görünüyorsun ama...
Всё что я у них вижу - красивая форма!
Tüm gördüğüm süslü formalar.
Всё, что я вижу впереди - лишь печальные дни.
Gördüğüm tek şey, hüzünlü yarınlar.
- Я вижу, все как бы знают.
- Sanırım herkes tahmin etmişti.
Я вижу сны, как и все.
Herkesin gördüğü rüyalardan.
Я всё вижу, мистер Финч.
Her şeyi görebilirim, Bay Finch.
Иногда я чувствую себя так, словно парю, вижу всё в ярком цвете...
Yüzer gibi hissediyorum, bazen renkler görüyorum.
Я прямо вижу, как сбыт внизу, в машинном отделении, все бросают уголь в топку.
Satış departmanı zaten alt katta. Bu yüzden teknede de aşağıda motor bölümündeler ve fırına kömür atıyorlar.
Что, я впервые тебя вижу, а ты уже хочешь знать все о моих делах?
Ne, bu gece tanıştık ve sen birdenbire tüm işi bilmek mi istiyorsun?
Это даже я вижу. Всё, хватит. Похоже, я нашёл кое-что.
- Pekâlâ, sanırım bir şey buldum.
Я вижу, в этом бардаке все без изменений.
Burda durumlar fazla değişmemiş desenize.
Вряд ли я бы получил за неё пулицеровскую премию, но всё же я много сил в неё вложил, и вдруг я заглядываю на сервер и вижу, что статья на эту тему уже написана.
Hani bana iki hafta önce vermiştin. Bana Pulitzer kazandırmazdı. Ama çok uğraşmıştım ve sunucuyu kontrol ettim.
Не удивительно, что я всё чётко вижу.
Ben göremesem de olur.
Потому что всё происходит именно так, как я вижу.
Çünkü bu şeyler oldu. Hem de tam olarak gördüğüm şekilde.
Я же вижу, что все еще тебе нравлюсь. Я знаю, что не переставал любить тебя.
Bana karşı halâ birşeyler hissetiğini görebiliyorum, ve seni sevmeyi hiçbir zaman bırakmadığımı da biliyorum.
Когда кто-то улыбается мне, все, что я вижу, это шимпанзе, трясущееся за свою жизнь.
Birisi bana gülümsediğinde tek gördüğüm bir şempanzenin hayatı için yalvarışıdır.
Полковник, я вижу, вы всё обдумали, я имею в виду, в политическом смысле.
Albay, görüyorum ki bu olaya etraflıca yaklaşıyorsun politik diyelim.
Я вижу, все сумасшедшие вышли сегодня на улицу.
İpini koparan buraya gelmiş.
Я не вижу никаих проблем, все очень красиво.
Ya bir problem yok bence. Onun dışında her şey güzel.
Я все вижу отсюда.
Buradan izleyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]