English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Ben ölüyorum

Ben ölüyorum translate Russian

256 parallel translation
Sanırım ben ölüyorum.
Кажется, я теряю сознание.
Öldüğünü sanıyordum, ben ölüyorum.
Я подумал, что ты уже не жива.
Ben ölüyorum, ve Nautilus de benimle birlikte ölecek.
Я умираю, и "Наутилус" умрет со мной.
"Ey Allah'ım, fani olayım ya da olmayayım, ben ölüyorum".
" Отец мой, смертный или бессмертный, вот я умираю.
Ama ben ölüyorum, yavrum.
Да ведь я отхожу сынок.
başım! Ben ölüyorum!
Голова раскалывается!
Ben ölüyorum...
Я умираю...
Dostum ben ölüyorum, ölüyorum.
Дружище, я умираю, умираю.
Of... Ben ölüyorum, ölüyorum.
Бля, умираю, умираю!
Ben ölüyorum, bu heriflerde yemek yeme derdinde.
Эти только и думают, как бы пожрать, а я умираю!
Ve dedi ki, " Ben ölüyorum!
Ещё он сказал, " Я умираю!
Drusilla... -... ben ölüyorum. - Ölmüyorsun.
Друзилла я умираю.
Herşey başaşağı duruyor ve ben ölüyorum.
Все плывет. Сейчас я умру.
Gördüğün üzere, ben ölüyorum.
Понимаете, я умираю.
Ben ölüyorum!
Я умираю!
- Ben ölüyorum!
Я умираю.
Günümü mahvetmeyin! Ben ölüyorum.
Не погань мне день!
- Bak bunlar için zamanım yok. Ben ölüyorum...
Слушай мне сейчас некогда.
Ted, ben ölüyorum.
Тед, я умираю.
Esmeralda ben ölüyorum.
Эсмеральда, я умираю.
Ben ölüyorum, Maximus.
Я умираю, Максимус.
" Ben ölüyorum.
" Я умираю.
Özür dilerim Christian. Ben ölüyorum.
Прости, Кристиан, я... я... я...
- Bobby, ben ölüyorum burada.
Бобби, я умираю здесь.
Ama ben ölüyorum!
Я, наверное, скоро умру...
- Oturdun ve gelecekten söz ettin 10 yıllık bir gelecek. "Bu arada, ben ölüyorum." dedin mi?
- Ты сидела в моем офисе и обсуждала будущее на 10 лет вперед. Почему ты сразу не сказала : "Кстати, я умираю"?
- Brenda, ben ölüyorum.
Брэнда, я умираю.
Hadi ben ölüyorum. Sevginizi gösterin.
Говорите всё, что можете сказать и придумывайте, главное - говорите
Michael, ben ölüyorum. Çenemi tutabilirdim ama buna imkan yok.
Майкл, я умираю и могла бы придержать язык, но не в силах.
Ve ben iyice bitiyorum. Gittikçe ölüyorum.
Я отдыхаю и отдыхаю... и все равно умираю.
- Ben açlıktan ölüyorum.
Лично я умираю с голоду.
Oh-ho-ho Bekliyorum Evet, ben sıkı bir hayranınım Sıradan bir adam olmadığını göstermen için ölüyorum
О-хо-хо, жду, внимаю, ты ведь - мой кумир.
Ben... ölüyorum...
Матушка.
- Sizi bilmem ama ben açlıktan ölüyorum.
Не знаю как вы, но я умираю от голода.
Ben ölüyorum.
Я умираю.
Seni bilmem ama ben açlıktan ölüyorum.
Не знаю, как ты, а я проголодался.
- Açlıktan ölüyorum. - Evet ben de. - O zaman hemen sipariş verelim.
- Да, но очень есть хочется.
Ben burada ölüyorum!
Я тут блядь умираю!
Ben zaten ölüyorum.
Я в любом случае умираю.
Seni bilmem ama ben açlıktan ölüyorum.
Не знаю, как вы, а я умираю с голода.
Ben de haketmiyorum! Ama kimse bunu dikkate almıyor sanırım, çünkü ben hala ölüyorum.
Но очевидно, этого во внимание никто не принял, потому что я умираю.
Bugün... benim Onur Günüm... ve ben bu günde, ölüyorum.
Сегодня... День Чести... станет днем моей смерти.
Manuela, ben ölüyorum.
Мануэла, я скоро умру.
- Ben ölüyorum.
- Я умираю.
Ve ben açlıktan ölüyorum.
И я голоден.
Hey, patron. Ben açım. AçIıktan ölüyorum.
Эй, Квакун, я голоден!
Ben açlıktan ölüyorum.
Просто я очень хочу есть.
Ben niye ölüyorum. Ben hala kendi dişlerimi kullanıyorum dedem.
У меня еще есть свои зубы, старикашка!
Ben açlıktan ölüyorum.
Я голоден.
- Ve ben heyecandan ölüyorum.
- И я взволнована до смерти.
Ben ölüyorum!
Я не хочу умирать.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]