English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onu biliyorum

Onu biliyorum translate Russian

2,117 parallel translation
Ve bölgelerine başkalarının gelmesini istemezler, onu biliyorum.
И они точно не хотят, чтобы люди заходили на их территорию... это все что я знаю.
- Bu adam... onu biliyorum.
Этот парень... я знаю его.
Alfred bana ne söylediyse onu biliyorum sadece.
Я знаю только то, что Альфред рассказал мне.
Evet, onu biliyorum.
Да.Я знаю.
- Onu biliyorum!
- И правда!
Biliyorum ama önce onu bulmalıyız.
Знаю, но сначала нам надо найти её.
Biliyorum, ama ben onu arkadaşım sanıyordum.
Я знаю, но я думала, что она была моей подругой.
Biliyorum, şimdi onu ne kadar cezalandırmak istediğimi anlamaya çalışıyorum.
Да, знаю. Я просто пытаюсь понять, как сильно я хочу наказать его.
Meraklı George'u okuduğunu biliyorum. Kitaplığında gördüm onu.
Я знаю, что у тебя есть "Любопытный Джордж", я видел его на твоей полке.
Biliyorum, onu boş yere suçlamak için bir sebep değil.
Знаю, это не причина ложно его обвинять.
Onu burada takmama izin vermeyeceklerini biliyorum ama onu birkaç dakikalığına da olsa takmak isterim.
Я знаю, они не позволят мне его оставить, но я... Я просто хочу надеть его на пару минут... ну, помолиться там.
Onu beğendiğini biliyorum.
Он тебе всегда нравился.
Kaçmaya da devam edeceğini biliyorum, Karen tabii kimse onu durdurmazsa.
И я знаю, что тебе придется продолжать скрываться, Карен. Если его никто не остановит.
Böyle düşündüğünüzü biliyorum ama onu benim gibi iyi tanımıyorsunuz.
Это вы так думаете но вы не знаете его, как знаю его я.
- Biliyorum. Bu iş bitene kadar onu görmezden gelmemiz gerekecek.
Думаю, стоит забыть об этом, пока всё не решится.
Ve biliyorum ki sen de onu kaybediyorsun.
И я знаю, что ты потерял её тоже.
Biliyorum, saçmalık gibi geliyor ama bırakamadım onu.
Я знаю, звучит как идиотизм, но я не могла его бросить.
Ayrıca kocası öldüğünden beri onu koruduğunu da biliyorum.
И я знаю, что ты защищал её с тех пор, как её мужа убили.
Finch, kimliğimi saklamamı istiyorsun, biliyorum ama Maxine ne ile karşı karşıya olduğunu bilmeli ve ben de onu koruyabilmeliyim.
Финч, я знаю, что ты хочешь сохранить моё прикрытие, но Максин нужно знать с чем она имеет дело, а мне нужно быть готовым защитить её.
Benden duymanı istedim çünkü onu ne kadar takdir ettiğini seçim kampanyasındaki desteğinin senin için ne kadar önemli olduğunu ve liberaller kelleni isterken sana ne kadar iyi davrandığını biliyorum.
Я хотела, чтобы ты узнал об этом от меня, потому что знаю, как ты восхищался им, как много значила для тебя его поддержка на выборах, как он был добр к тебе, даже когда либералы жаждали твоей крови.
Biliyorum.Onu çok seviyorum.
- Правда?
Bak şimdi, burası onu istediğin son yer, biliyorum ama onu rehabilitasyona yazdırmanın ya da Alabama'ya göndermenin yolunu bulana kadar orada, buradakine göre başına daha çok bela açacakmış gibi geliyor bana.
Послушай, я знаю, что это последнее место, где ты хочешь её видеть, но пока мы не решим, упечь её в реабилитационную клинику или отправить обратно в Алабаму, мне кажется, что она учинит гораздо больше проблем там, чем будучи здесь.
Onu senin kaçırdığını biliyorum Hayden, nerede o?
Она у тебя, я знаю. Где она?
- Onu alıkoyduğunu biliyorum!
Она у тебя!
Onu ne kadar sevdiğini biliyorum.
Я знаю, насколько сильно ты любишь ее.
- Biliyorum, ben de onu dedim zaten.
Я знаю, я и подумал, что ты говоришь о себе.
Ama onu takip eden kameramanın onu ektiğini söylediğini biliyorum.
Но я знаю, что оператор, который следовал за ним, сказал, что Джеймс специально от него сбежал.
- Onu sokakta gördüm, ve biliyorum o beni gördü, Walt.
Знаю, тогда на улице он видел меня, Уолт.
- Onu hiç görmedim, ama buralarda çalışmadığını biliyorum.
Мы ещё даже не звонили в тот клуб.
Hayır ama sanırım onu nasıl kurtaracağımızı biliyorum.
Нет, но думаю, что знаю, как его оттуда вытащить.
Rahibe Jude'nin onu benden uzak tuttuğunu biliyorum.
Я знаю, что сестра Джуд не даёт нам видеться.
Biz onu aldım biliyorum.
Мы знаем, что ты ее купил.
Kedi için niye kızayım ki? Adalind'in kedisiydi. Onu sevmiyorsun biliyorum, o da biliyor.
Это была кошка Адалинд, и я знаю, что она тебе не нравится, и она тоже это знает.
Biliyorum, ben de onu çok seviyorum.
Я знаю, и я очень сильно его люблю.
Onu ben de biliyorum.
Это мне известно.
- Gücünle ilgili ruh hâlinin sınırlı olmasının seni çok uzun zamandır rahatsız ettiğini biliyorum. Hep onu aşmak istedin.
Я знаю, что тебя очень давно беспокоит то, насколько тесно связано твое эмоциональное состояние с твоей способностью, так что ты всегда хотел преодолеть это.
Biliyorum. Ama Hiccup'a göre, ne zaman ejderhaları cezalandırsam onu da cezalandırmış oluyorum.
Но Иккинг, когда я наказываю их, я наказываю его.
Onu sevdiğimi biliyorum ama ben...
Я знаю, что я... Я любила его, но я просто...
Onu bırakmanın zor olduğunu biliyorum Sarah ama ben ona bakabilirim.
Я знаю, это, должно быть, больно отдавать его, Сара, но я могу позаботиться о нем.
Biliyorum. Şimdi de kese ağzını kaldıracağım ve onu körbağırsağa çevireceğim.
Теперь я... сделаю кисетный зажим и заверну остаток в слепую кишку.
Bu gerçek dünya, konseptin biraz kafanı karıştırdığını biliyorum. Eğer onu pis bir odada uyuşturucu kullanırken bulursak yargılamayacağız.
Это - реальность, я понимаю, что у тебя проблемы с пониманием этого, но независимо от того, что все заполнено грязью и раздражающими красками,
- Harikaydı. Biliyorum her zamanki gibi artistik hareketlerle yapmadım... Bir daha dener miyim onu da bilmiyorum ama...
Я думал, все будет не так как обычно... черт, думал что не смогу снова сделать это..
Onu istemediğini biliyorum.
Я знаю, что _ этого _ ты не хочешь.
Onu onların öldürdüğünü adım gibi biliyorum.
И они сделали это с ней, я знаю.
Özeline karşı koruyucu olduğunu biliyorum o yüzden ben de onu belli bir uzaklıktan takip ettim.
Я знаю, она защищает свою личную жизнь, так что я следовала за ней на удобной дистанции.
Onu öldürttüğünü biliyorum.
Я знаю, что ты приказал убить его.
Biliyorum, bu yüzden gidip onu almak zorundayım.
Я знаю. Поэтому я должна пойти и вытащить его.
- Tabii biliyorum onu.
конечно.
Neden bana sinirlisin... Biliyorum, onu da biliyorum ama...
Почему ты злишься на меня... но...
Ve onu sırrını sadece ben biliyorum.
- И только я знаю его секрет.
Biliyorum yamacında bir sürü erkek var ama bir kişiye indirebilir miyiz onu?
Я знаю в твоем периметре куча мужчин но ты можешь выбрать только одного.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]