English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Ve o da

Ve o da translate Russian

7,229 parallel translation
Ve o da acayipti. Bilmem anlatabildim mi?
Который определенно был НБ для-Уэльса, если ты меня понимаешь.
Çünkü Jay'e puro içmeyi bırakmasını söyledim ve o da, ben pembe dizileri bırakırsam bırakacağını söyledi.
И он сказал, что бросит, если я перестану смотреть мыльные оперы.
Sadece bir tane numara biliyorum ve o da oyun kartlarıyla yapılıyor.
Я знаю только один фокус с игральными картами.
Sadece bir numara biliyorum. ve o da sadece oyun kartlarıyla yapılıyor.
Я знаю только один фокус с игральными картами.
Erev Yom Kippur töreni yapılıyor ve o da...
Она была целью на Йом-Киппур, но..
Her ne kadar seni ilgilendirmese de evet seviyorum ve o da beni seviyor. Birbirimize aşığız. Tedaviyi ona verirsen bunu bozmaktan korkuyorsun.
это не твое дело, но, да, я люблю и она любит меня мы влюблены и ты боишься, что разрушишь все это если дашь ей лекарство
Onu cinsel anlamda sizinle olması için zorladınız hatta onun suratına vuracak kadar ileri gittiniz. Ve o da çığlık atmaya başladı.
Вы совершили сексуальное нападение, даже ударили её по лицу, когда она закричала.
Üstelik kocasına iyi de para ödedim ve o da öldü, bana on şilin borçlu!
А я заплатил хорошие деньги ее мужу, а он тоже умер, задолжав мне 10 шиллингов!
Böyle yaparak şüphelinin hayatını mahvettiler ve o da intikamını alıyor.
И, совершив это, они разрушили жизнь субъекта, а теперь он мстит.
Sadece ona ait olacaktım ve o da bana mali destek verecekti.
Я буду только с ним, а, в обмен на это, он позаботится обо мне в плане финансов.
En sert olanını bulursun, onda derin bir yarık açarsın ve geri kalanları da o yarığın içine düşer.
Ты находишь самого крепкого ты ломаешь его, И остальные выстраиваются перед тобою.
- O da geldi ve... - Benden habersiz!
- Появляется она.
Amerika'da ve o kadar da uzun süre önce değil.
В Америке, и не так уж давно.
Bu son parçayı da kurmanızı ve artık o göleti kurutmanızı istiyorum. Bitirin şu işi yoksa bu adamlar iş için başkalarını aramaya başlayacak.
Так, смотри, разберитесь с этим последним участком, осушите этот чертов пруд и закончите работу, иначе эти газовики будут искать новую команду.
Ve sevgilin Denise'le de konuşmam gerek çünkü çantanı o da karıştırmış olabilir.
У нас есть четыре подозреваемых, работающих в аэропорту, и мне бы еще поговорить с твоей подругой Дениз, раз у нее был доступ к твоим сумкам.
Muhtemelen başka biriyle aldatmıştır onu o kadının da dairesine ve bagajına erişimi var.
Вероятно, он изменял с кем-то, и эта кто-то могла иметь доступ к квартире и сумкам.
Baban kim bilmem. O şarkı da bende yok. - Ve ışıklar da loşlaştırılmıyor.
Я не знаю, как выглядит твой папа, у меня нет этой песни, и яркость света не регулируется.
Başkomiser olduğunu ve şu anda koca bir karakolu yönetmekle meşgul olduğunu söyle böylece o da yoluna gidebilir.
Да скажите, что вы теперь капитан и заняты делами участка, так что пусть идет в задницу.
- O da var. Ve bunlar artık mazi.
А теперь это история.
O burnu havalarda okullardan birine gireceksin nasılsa ve gün gelecek ikinci olacaksın ya da dördüncü, hatta onuncu bile.
Ты точно попадешь в одну из этих высокомерных школ, ты будешь приходить второй, четвертой, даже десятой.
O bir Yaşayan Ölü ve bence babası da öyle.
Она дедайт, и, как мне кажется, отец тоже.
Görev gücünüzün yaptığı işi açıklarken Elizabeth Keen'i dinliyordum ve çok sorum var ve bu soruları sadece size sormam gerektiğin söylemek güvenli olur ve bu soru da, patronu olarak Ajan Keen'in o gemide, Phoenix'de resmi hüviyetli FBI ajanı olarak mı yoksa, bana öyle geldiği gibi, görev gücünüzün ve FBI'ın hiçbir ilgisi olmayan kişisel nedenler ötürü mü orada olduğunu söyleyebilir misiniz?
Я выслушал Элизабет Кин, описавшую работу вашей опергруппы, и у меня много вопросов. Но можно смело сказать, что вам нужно задать лишь один. И вопрос в том, как ее босс, можете ли вы сказать, что агент Кин была на той лодке, "Феникс", в ее официальном качестве, как агент ФБР.
Sadece o ve kardeşim var. Ki onun da tek yaptığı 500 mil öteden bağırmak.
После чего бах, и вот он, а вот мой брат, который до сих пор злится на неё и живет на другом конце света.
Lâkin eğer bir kitabı varsa önce o kitabı ve sonra da Yorkshire'e dönmeyi istiyorum.
Но если она и впрямь у него есть, то я хочу эту книгу, а потом я хочу вернуться домой в Йоркшир.
Sanırım hayatımda bir sonraki bölümün ne olacağına karar vermem gerekecek ve sonra da o hayatı yaşamam gerekecek.
Полагаю, мне просто нужно понять, какой будет новая глава моей жизни и тогда... И тогда начать её проживать.
O gün ses duvarını aştım ve daha da fazlası.
В тот день я пробил звуковой барьер, и еще немножко.
Theo dokuz ya da on yaşındayken ailesinin kasabayı terk ettiğini ve o sekiz yaşındayken ablasının bir kazada öldüğünü biliyorum.
Я знаю, что его семья покинула город, когда Тео было 9 или 10 лет, а его сестра погибла в аварии, когда ему было 8.
Ve adı da "I.O.U."
Она называется "ЯТД".
O da bütün konçertoları ve senfonileri kopyalar ve yayınlatır.
И вот он переписывает все концерты и симфонии и представляет их публике.
O da sakince bana baktı ve dedi ki : "Üzerimde yok."
Он совершенно спокойно ответил : "С собой - нет."
Ben kapıyı açık tuttum böylece o da çöpü içeri attı... ve oradan ayrıldık.
Я должна была открыть двери, чтобы она закинула мусор, и всё.
Ama o beni buldu ve tüm senaryo daha da kabarmaya başladı... ve gittikçe, kötü, daha kötü, çok kötü oldu.
Но сначала мы встретились, а потом эта история, и всё завертелось, закружилось, и полетело в тартарары.
Ona davalarından biriyle mi alakalı olduğunu sordum o da hayır dedi, bana endişelenmememi ve bütün bunların çok yakında biteceğini söyledi.
Он не стал об этом говорить. Я спросила, связано ли это как-то с одним из дел, а он... сказал, что нет, сказал мне не беспокоиться... Что скоро всё закончится.
Hemen Los Angeles'taki kitapçıya koşup baktım... ve o babamdı, Sing Sing'te yatan eski bir hükümlü olarak tarif edilmişti. Suçu da bir adamı tek eliyle öldürmekti.
Тогда-то я и узнала, что мой отец отсидел в Синг-Синге, и мог убить человека одной левой.
Kanıtlar ve bu dosyanın durumundaki bütünsellik, bizi tek bir suça... yönlendirdi, o da cinayetti.
- Совокупность обстоятельств по этому делу вела к одному-единственному обвинению - в убийстве.
Ama bildiğim bir şey var o da, oğlumun ve torunumun kanı senin ellerinde.
Но одно я знаю точно : кровь моего сына и внука на твоих руках.
O da Lucas ve Tracy gibi bir başarısızlık mı?
Они не справились, как Лукас и Трейси?
Tıpkı senin ve benim gibi o da bir Hızcı.
Он спидстер, как и мы.
O yüzden, arkana yaslan ve dövmenin kurumasını ya da yerleşmesini ya da dövmelere ne oluyorsa onu bekle işte ve ben de bizim adımıza pazarlıkları yapayım.
Так что сиди, пусть эта тату высохнет, или затвердеет или что там еще, а я займусь переговорами от нашего имени.
Ve Stefan kazanıyor yani ikiniz kaybettiniz aslında o kadar da kötü değil çünkü bu demektir ki ikinizi de öldüreceğiz.
и Стефан выигрывает что значит, что вы оба проигрываете что на самом деле не так уж плохо потому что сейчас это значит всего лишь, что мы убьем вас обоих
Bu yüzden o da bu korkunç yalanla yaşamayı seçti. Böylelikle sizin için ve benim için var olabilirdi.
Так что он выбрал эту чудовищную ложь,..... чтобы иметь возможность быть и с вами и со мной
Ve seni Cruz'dan çalacak değilim, - bu yüzden o da gelebilir. - Öyle mi?
Я не хочу красть тебя у Круза, так что он тоже может пойти.
Chuckles, Lofty'nin miğferinden kafasına kılıcıyla vurdu. Birazcık kan vardı, onu sen gördün ve aynen bunu yaptın. O da bayıldı.
Хохотун врезал Дылде по голове,... прямо по шлему, своим мечом,... и вырубил его.
Bu konuşmadan anlayabileceğin bir şey varsa çocuk o da benim meclisimde olman. Ben senin Samhain'im ve sende Essex cadısısın.
Единственное, что тебе пора усвоить из наших бесед, дитя, — то, что ты в моём улье.
Yıllarca birşeye güvenebilirsin, o da erkekler sex ister ve onun için para ödemeye de hazırdırlar.
Если и есть что-то, на что можно рассчитывать год за годом, так это то, что мужчины хотят секса. И они будут за него платить.
Yücelik kızımızın alın yazısı ve bir gün o da burda olacak.
Нашей дочери предначертано великое, и она появится со дня на день.
O sen ve Lucious ile birlikte Empire'da, ömrünü ve kalbini adadığı şirkette olmak istiyor.
Потому что все чего он хочет это вернуться с тобой и Люциусом он отдал компании свое сердце, и всю свою жизнь.
Ya da başka bir kadın vardı ve o kaçtı.
Или это была другая девушка, и она сбежала.
O hayvan hala dışarıda geziyor ve polisler umursamıyor bile.
Это животное все еще там, и копам на это плевать.
O kadın da kim ve ne zaman geliyor?
- Кто она и когда она приедет?
Erkekti doktorum. Ve domuz gibi sağlık olduğumu söyledi üç tane kaburga çatlağı ve kırık bir ayak parmağı dışında ki o parmak da kırık olan diğer ikisinin yanında olan.
И он сказал, что я в полном порядке, не считая трёх сломанных рёбер и пальца на ноге, который рядом с теми двумя, что тоже сломаны.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]