English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Başka ne var

Başka ne var Çeviri Fransızca

2,663 parallel translation
Başka ne var?
Quoi d'autre?
Başka ne var? Baba bütün parasını işi ayakta tutmaya döküyor. Çocukların mirasından para alıyor yani.
Le père mettait son argent personnel pour faire marcher l'affaire, qu'il prenait sur l'héritage.
- Başka ne var?
Ià où on a trouvé les baskets. - Quoi d'autre?
Büyük bir erdem olan başka ne var biliyor musun?
En connais tu d'autres?
Hem başka ne var biliyor musun?
Et tu sais quoi?
Peki Carmichael Endüstrisinde, eski bir albay ve sıska bir CEO'dan başka ne var?
Que possède Carmichael Industries, si ce n'est un ancien colonel et un directeur gringalet?
Komik olmayan başka ne var biliyor musun?
Vous en voulez une autre?
Başka ne var?
C'est la recette la plus facile au monde.
Çalma listesinde başka ne var? - Bir sürü şey var.
T'as quoi d'autre?
- Çok güzel. Güzel olan başka ne var biliyor musun? Beni draft çekilişinde kazıklamanız var.
C'est autant sympa que le mensonge de la sélection.
Başka ne var, biliyor musun?
Tu sais quoi d'autre?
Başka ne var?
- Et après?
Daha başka ne var?
Ah... quoi? Quoi d'autre?
Başka ne var burada?
Qu'est ce que t'as d'autre la?
Trende büyük bir geyikten başka ne var?
Qu'il y a t-il sur les rails, un bon gros cerf.
Ve ne var biliyor musun? Başka ne var biliyor musun?
Et tu sais quoi d'autre?
Bilmediğim başka ne var?
Qu'est-ce que j'ignore encore?
Kan testlerinden görünen başka ne var biliyor musunuz? Hiçbir şey.
Qu'a-t-on trouvé à l'analyse?
Onur listesinin ateşinde başka ne var biliyor musun?
Tu sais quoi d'autre rayonne?
- Arthur, ciddi olamazsın. - Aklında başka ne var?
Arthur, vous êtes pas sérieux?
Elinde başka ne var?
Qu'est-ce qu'il y a?
Başka ne var?
À part ça?
Onları hatırlayabilecek başka biri var mı?
Il ne vaut mieux pas.
- Başka ne var?
Il pariait sur tout.
Ama başka türlü hitap ediyorum, onlara, isimleri falan var.
Mais on ne les appelle pas comme ça, mais autrement, genre, ils ont des noms.
Yada bir şeyler var. Biliyorsun, Claude, senden başka... obje kovalamak istediğim kişi yok.
Je ne voudrais chasser les artefacts avec personne d'autre que toi.
Bernadette, konuyu değiştirmeden önce acaba Leonard'ın kusurlu sindirim sistemiyle ilgili başka yorum yapacak olan var mı?
Bernadette, avant que tu ne changes de sujet, est-ce que quelqu'un a un dernier commentaire à faire sur l'appareil digestif défectueux de Leonard?
Orada yatıp bugün okulda ne yaptığını veya yarın televizyonda ne izleyeceğini düşünmekten başka ne işin var?
Tu ne fais rien à part te soucier de l'école et de la télé.
Bilmiyorum, başka bir ölü adamımız var.
Je ne sais pas, mais on a un mort.
Bekle. Başka ne değişiklikler var?
Quels autres changements?
Başka ne seçeneğimiz var?
Quel choix avions nous?
Baska ne var?
- Et la suite?
Başka ne var orada? Eğer açsan fıstık ezmeli sandviç var.
- T'as quoi d'autre, là-dedans?
Başka ne var?
Rien d'autre?
Ne şanslıyız ki başka bir yolu daha var.
Mais par chance, il y a un autre moyen.
Acaba başka ne ortak noktamız var.
Qu'a-t-on encore en commun?
Başka neler var? - Basma sakın o tuşa.
- Ce bouton, ne touche pas!
Kralımızı öldüren kişi. Başka ne cevaplara ihtiyacın var?
Qui a tué notre Roi, de quelles autres réponses as-tu besoin?
Fakat sizin atlattığınız bu acıyı başka bir ailenin yaşamasını engelleme şansınız var.
Mais là, vous pouvez éviter qu'une autre famille ne vive ce que vous avez vécu.
Ne ustura var ortada, ne de başka bir sikim.
Pas une lame de rasoir ni même un foutu rhume.
Ne renk değişmesi var ne başka bir şey.
Il n'y a pas de changement de couleur, rien.
Yozlaşmış bir kurumun içinde yozlaşmaktan başka bir çare var mı?
C'est une société corrompue. On ne peut qu'être corrompu à son tour?
Ne para ne altın ne de başka bir şey var orada.
Il n'y a pas d'argent, rien dans le coffre.
Mükemmel bir fikrim var. Başka bir konu hakkında konuşmaya ne dersin? Biraz senden bahsedelim.
Alors, que dirais-tu de parler d'autre chose?
Başka yaptığım şey mi var?
Qu'est-ce que j'ai d'autre à faire chaque jour? Je ne sais pas.
İstediğim her şey var zaten başka ne isteyebilirim ki?
Que pourrais-je souhaiter que je n'ai pas déjà?
Peki onun için başka ne yapabiliriz elimizde neler var?
Bon, faute de machine a voyager dans le temps, qu'avons nous dans notre arsenal pour elle? Thérapie.
Bilmiyorum. Başka kimsenin bundan haberi var mı?
Je ne pense pas.
Başka ne fikirlerin var?
Quoi d'autre?
Aceleci davranmak istemiyorum. Yapabileceğimiz başka testler de var.
Je ne veux pas me précipiter, mais si ça peut vous rassurer, on fera des tests.
Bu kapıyı kırmadan önce... Orada nişanlımla yatan başka birileri var mı?
Avant que je ne défonce cette porte, y a-t-il quelqu'un d'autre là-dedans qui a couché avec ma fiancée?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]