English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sorry to keep you

Sorry to keep you translate Turkish

887 parallel translation
[G.B.] Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm!
Sorry to keep you waiting, gentlemen.
Beklettiğim içim özür dilerim, beyler.
I'm sorry to keep you waiting but this brother of yours jumps around like a grasshopper.
Seni beklettiğim için özür dilerim Kay fakat şu kardeşin olacak adam yerinde duramıyor.
Sorry to keep you.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to keep you, Mr. Kolenkhov.
Beklettim, kusura bakmayın Bay Kolenkhov.
Sorry to keep you waiting, dear.
Beklettiğim için üzgünüm hayatım.
Sorry to keep you waiting.
Beklettim, kusura bakma.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için kusura bakmayın.
I'm sorry to keep you waiting.
Özür dilerim beklettim.
Sorry to keep you waiting!
Biraz bekleteceğim, kusura bakmayın!
Sorry to keep you waiting all this time, but I'm so excited about peace.
Kusura bakma çok beklettim. Barış beni çok heyecanlandırdı.
I'm sorry to keep you waiting so long, Miss Novotny.
Sizi bu kadar beklettiğim için, özür dilerim Bayan Novotny.
Sorry to keep you so long.
Sizi çok uzun tuttuğum için üzgünüm.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için özür dilerim.
I'm so sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için çok özür dilerim.
I'm sorry to keep you so long on Christmas Eve.
Noel arifesinde sizi bu kadar tuttuğum için çok üzgünüm. Sizi anlıyorum.
Sorry to keep you.
Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting.
Kusura bakmayın, beklettim.
I'm sorry to keep you waiting.
Seni beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you working so late.
Geç vakte kadar çalıştırdığım için üzgünüm.
Sorry to keep you waiting, Miss.
Beklettiğim için özür dilerim, Bayan.
Sorry to keep you waiting.
Üzgünüm beklettim.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to keep you waiting, Williamson.
Beklettiğim için kusura bakma, Williamson.
Sorry to keep you waiting, Dr. Cukrowicz.
Sizi beklettiğim için özür dilerim Doktor Cukrowicz.
Sorry to keep you.
Pardon, beklettim.
I'm sorry to keep you waiting
Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you, but the doctor was with Mr Ackenthorpe,
Beklettiğim için üzgünüm ama doktor Bay Ackenthorpe'laydı.
Sorry to keep you waiting.
Merhaba, herkese. Üzgünüm sizi beklettim.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için affedersin.
- Sorry to keep you waiting.
- Beklettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry to keep you waiting.
- Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting for scuh a long time.
Hadi gidelim.
Sorry to keep you waiting.
Gecikme için özür dilerim.
Sorry to keep you this late but just one more letter.
Geç vakte kadar tuttuğum için affedersin ama son bir mektup daha var.
Sorry to keep you waiting, Bunkichi.
Seni beklettiğin için özür dilerim, Bunkichi.
Sorry to keep you waiting.
Sizi beklettiğim için özür dilerim.
I really am sorry to be the one to tell you this. But you can't keep going around doing what you're doing.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama burada böyle kalamazsın.
Flash ", I'm sorry I let you persuade me to keep on with the show.
"Flash", şovu devam ettirme konusunda beni ikna ettin ama pişmanım.
I keep on telling you, it's no good, sir. I'm sorry, but i want the cottages. You'll have to clear out.
Özür dilerim ama kulübeleri istiyorum buradan çıkmak zorundasınız.
Sorry to keep rushing you like this but our whole next issue is in here.
Telaşım için üzgünüm ama derginin gelecek sayısı burada.
- Tired? Sorry we had to keep you waiting.
Seni beklettiğimiz için kusurumuza bakma.
- Come off it, McBride. - You can't keep her to yourself. Sorry, boys.
Haydi, McBride.
Sorry Miss, you will have to keep back. Hoi, Miss!
Üzgünüm bayan ama durmalısınız!
- Sorry to keep you waiting.
- Memnun oldum.
I'm sorry to disturb you, we shan't keep you long.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, Sizi fazla tutmayacağız.
I'm sorry I can't ask you to sit down, but I expect my husband back in a few minutes, and I'd like to keep this just between you and me.
Oturmanı soramayacağım için üzgünüm. Fakat bir kaç dakikaya kocamın dönmesini bekliyorum. Bunun ben ikimizin arasında kalmasını istiyorum.
I'm sorry to keep popping in like this but I've got some news for you.
Sohbetinizi böldüğüm için üzgünüm ama sizin için bazı haberlerimiz var.
Sorry you didn't get ashore but I'm sure we'll be able to find something to keep you busy.
Kıyıya çıkamadığınız için üzgünüm ama size yapacak işler bulacağımıza eminim.
I'm very sorry but I'm going to have to keep you here, Mr Morlachi, and you too, Mr Lazzarini.
Çok üzgünüm ama seni burada tutmak zorunda kalacağım, bay Morlachi, ve senide, bay Lazzarini.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]