English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Belki de değil

Belki de değil translate Russian

774 parallel translation
- Belki haklısın. Belki de değil. Şuna bak.
Может так, а может и нет.
- Belki de değil.
- Возможно.
Belki de değil.
Наврядли.
- Belki de değil.
- Ваши. - Нет.
Belki de değil!
Хотя как знать...
Belki iyi, belki de değil.
Может быть, это помогает, а, может, и нет.
- Belki bu, belki de değil.
- Может та, может и не та.
Belki de değil.
Может быть, и нет.
Belki de değil.
Может нет.
Belki hayatta, belki de değil.
Может быть жива, может нет.
Belki de o kadar iyi değil.
Нет, вряд ли этот подойдет.
Belki de sorun espride değil.
Может, дело не в ней?
Belki de aptalın tekiyim. Zaten zeki çocuklar asla şakacı olmaz. Neyse bu da komik değil.
Может быть, я глуп, но толковые парни еще не имели возможности... по крайней мере, такой приятной возможности.
Hah-ha. Ve belki de bu bir fil değil, burası da ağacın tepesi değil.
А он, значит, не слон, и вы не на дереве!
Belki de bundan sonra liderimizi daha fazla sever, değil mi?
И тогда, возможно, он начнёт уважать фюрера?
Ama belki de tanışmam. Henüz değil.
Не сейчас.
Kim bilir, belki bir gün Sawyers dışarıda değil de... burada olacak.
Ктo знaeт, мoжeт быть oднaжды Coйep caм oкaжeтcя здecь. Tы пpaв.
Belki de hoş değil.
Это, может быть, не очень красиво.
Belki de duygulandınız. Böyle tepkiler sonradan olabilir, öyle değil mi?
После увиденного ноги подкашиваются, да?
Biraz sıska belki de, ama fena değil.Hiç fena değil.
Ќемного тоща €, но ничего, ничего.
Belki de yalnız ondan değil.
Возможно, это не единственная причина.
Bu belki sizi duygusal olarak tatmin ediyordur ama....... pek işe yaramıyor ve adil de değil.
Наверное, это доставит вам моральное удовлетворение, но это будет не слишком прагматично и вряд ли справедливо.
Bu belki de iyi bir reklam değil ama Frank Towns kalan en iyi pilotlardan biridir.
Возможно, этиобломки нелучшеедоказательство,..... но Фрэнк Таун - последний из великих пилотов.
Belki de hazır buradayken biraz sohbet edelim, değil mi?
Ох! Говорил, конечно. Несомненно.
Beni takip ettiğin o gün, belki de sarhoş değildin, değil mi?
В тот день, когда вы меня преследовали, может вы вовсе не были пьяны?
Belki de aynı amaç için değil. Neden kalıp savaştığını anlamak için geldim.
Я хочу узнать, зачем вы остались и приняли бой.
Belki de. Sorun yok, önemli değil.
Если не ошибаюсь, Вы в ту ночь спали в гостиной.
Benim için sorun değil. Ama lafını esirgemeyen biriyim ve açık konuşmak niyetindeyim. Belki de benim durumumdaki birinin cesaret edemeyeceği kadar açık.
Хорошо, всё в порядке, я просто не понял... я собирался говорить с Вами очень откровенно... откровеннее, чем кто-либо в моём положении говорил с Вами прежде.
Belki de sandığınız kadar erken değil.
Не так скоро, как вам хочется.
Fakat belki de bizden daha gelişmiş bir medeniyet uzak geleceğe ve geçmişe yol alarak 40 yıllık kısa mesafelere değil de mesela ; güneşin ölümüne, ya da evrenin doğuşuna tanıklık edebilir.
Но, может быть, другие существа, намного более развитые чем мы, уже летают в далекое будущее и глубокое прошлое, не на какие-то мизерные 40 лет назад, а, скажем, чтобы увидеть гибель Солнца или рождение Космоса.
Belki de demek istediğim bu. Umrumda değil.
Ладно, может быть, дело именно в этом.
Belki de emeklilik planlarıma uygun değil...
Оно может помешать мне уйти из бизнеса.
Belki de adı bu değil...
- Не переведено -
Bu hiç de âdil değil. Belki de bu konu üzerinde tartışabiliriz.
Может, мы можем это как-то обсудить?
Belki de bu iyi bir fikir değil.
Дорис, наверное, мы предложили не подумав.
Belki de o sadece düştü, değil mi?
Да. Может она просто упала, а?
bana yardım edeceğinizi varsayarsak 3000 karşılığında paranızı geri alabilirim. Belki siz paranın değil de adamın peşindesiniz.
Возможно, вам нужен человек, а не деньги.
Hiç rastgele değil, belki de.
Может, они не случайны? Есть закономерность?
Belki de iyi bir fikir değil.
Возможно, это плохая идея.
Belki de görgü tanığı değil de bir başka ceset daha aramalıyız.
Не пришлось бы нам искать еще один труп, а не свидетельницу.
Sağın solun belli değil, küstah, belki de tehlikeli birisin.
Tы нeпpeдcкaзуeм, нaгл и oпaceн.
Resmen değil, ama Vali belki uğrar, ben de önceden bir kontrol etmek istedim.
Не совсем, но губернатор может приехать, и я подумал что следует немного все проверить.
Acaba, belki bu iki adamı değil de, üstü açılır yeşil bir arabada başka iki adam görmüş olmanız mümkün mü?
И, что Вы думаете? Возможно ли, что Вы видели двух парней в зелёной машине и это необязательно были вот эти конкретные ребята?
Belki de hükümettendirler ama bizimkinden değil.
Вероятно, они от правительства... но не нашего.
Belki de ceza trafik okulu ya da mahkeme değil de sadece trafik olmalı.
Наказание должно быть. Но не эти курсы или транспортный суд, а просто трафик.
Belki de düşündüğüm kadar çok derinlerde değil
Или может все не так уж глубоко, как я думал
Belki de pes etme zamanımın geldiğini düşünüyorsunuz ancak sandığınız gibi değil.
Наверное, вы думаете, что я уже готов сдаться но это не так.
Bu demek değil ki bir parçam onu hep sevmeyecek, ve belki de bir gün tekrar birlikte oluruz.
Но все равно я буду всегда любить его, и, возможно, когда-нибудь мы вновь обретем друг друга.
Bu onun hatası değil. Ciddi bir kulak memesi ezikliği var. Belki de ortakulak çekiç kemiği çıkığı.
У него ушиб мочки уха и, возможно, поврежден молоточек.
Belki de birlikteliğimiz çok önemli değil...
Если конечно мое присутствие что-то для тебя значит...
Belki de bu ziyaret için iyi bir zaman değil.
Может сейчас неудачное для визита время.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]