Will it hurt translate Turkish
449 parallel translation
Will it hurt when he bites?
Isırdığı zaman acır mı?
- Will it hurt much?
- Çok canım acır mı?
Will it hurt? ─ A little.
- Canım yanar mı?
Who will it hurt?
Kim zarar görecek ki?
Will it hurt to sit with him and smile a little?
Onunla oturup biraz gülümsesen ölmezsin ya?
Will it hurt?
Acıyacak mı?
- Will it hurt him if you do so?
- Onu yaralayacak mı?
Not that I'm afraid or anything, but will it hurt much?
- Korktuğumdan değil ama, acıtacak mı?
Will it hurt?
Acıtır mı?
Will it hurt?
- Acı duyacak mıyım?
- Will it hurt?
- Acıtır mı?
Just trust me. Will it hurt?
Canım yanacak mı?
there's no way to hurt it. we don't know what kind of evil will come out.
Artık yapabileceğimiz birşey yok. Üstelik son Melek de yenildiğinde gerçekleşecek korkunç şeyleri görmek için sabırsızlanıyorum.
And you'll realise this. And it will hurt your heart and I'll say, "May peace be with you."
Bunu fark ettiğinde, seni incitecek ve ben de diyeceğim ki ;
It will hurt.
Canını acıtacak.
I will silence with handkerchief it does not hurt you?
- Böyle bağırmayın... Ağzınızı mendille bağlamak zorundayım. Acıtırsa söyleyin.
it will prevent the rope you hurt wrists
Bu, ipin bileklerinizi kesmesini önler.
So it will not hurt you to learn that life is not always the pretty picture we might wish it to be.
Hayat daima dilediğimiz gibi güzel bir tablo değil, acı çekmeyide öğreneceksiniz.
It will hurt, but not as much as she says.
Acısı olabilir ama kendisi biraz abartıyor.
Your watching will hurt it worse.
Onlara görünmeden izle.
Sam, let it will not hurt us.
Artık bize zarar veremez.
It will never hurt again.
Bir daha asla acıtmayacak.
Someone will get hurt if it goes on.
Böyle devam ederse birileri yaralanacak.
It will hurt my business.
İşimi mahvedecek.
If they kill you, it will hurt me, your old father.
Seni öldürürlerse beni incitir, yaşlı babanı.
It won't hurt poor Mr. Brenner, will it?
Zavalı Bay Brenner'i incitmeyecek, değil mi?
Maybe if I can increase the tension a little more, it will hurt him, and he will jump.
İpin gerginliğini biraz daha artırırsam, belki onun canının yakar ve zıplar.
Not half as bad as it will hurt.
- Daha çok acıyacak.
If Catherine wants something... and she thinks no one will be hurt... she may be wrong, but she'll do it... to learn from the experience.
Catherine bir şeyi yapmak isteyince,.. başkalarına zarar vermediğini anladığı sürece... - ayrıca yanılabilir de -...
It is hurting a child and I will not let anyone... anything hurt a child.
Bir çocuğa zarar veriyor ve hiç kimsenin, hiçbir şeyin... bir çocuğu incitmesine göz yummam.
- No one knows what will happen tomorrow. - Give it to me, you'll hurt yourself. Maybe the person you are going to is dead already?
- Kimse yarın bize ne olacağını bilmiyor,... ya da ne zarar göreceğini!
Now, then. This is going to hurt you a lot more than it will me, I'm happy to say.
Biraz canın acıyacak, ne yapalım.
What she doesn't know won't hurt her, will it?
Bilmediği şey onu üzmez, değil mi?
The more you fight the truth, the more it will hurt.
Gerçekle ne kadar savaşırsan o kadar acı verir.
Now if everybody will just take it easy, nobody will get hurt.
Eğer herkes sakin olursa, kimsenin canı yanmaz.
It will only hurt for a minute.
Yalnızca bir dakika canın yanar.
Yeah, well, that won't hurt her in certain circles, will it?
E, onu alacak şanslı erkek yaşadı.
What we say is : "Six inches will not hurt a woman, but it will kill a man."
Dediğimiz gibi... 15 santim bir kadına bir şey yapmaz ama bir erkeği öldürür.
- It will hurt a bit, won't it?
- Biraz acıtacak, değil mi?
- Will it hurt me?
- Canımı acıtır mı?
There's a tear in my eye and a hurt in my heart at the very thought of it but it's that very same gentleness that the creature will thrive on.
Benim de gözlerim doluyor ve kalbim parçalanıyor ama orada da aynı sevgiyi görecek.
It won't hurt anybody if I try that. Will it?
Bunu denersem, kimseye zarar vermem, değil mi?
This will hurt but it'll stop the bleeding.
Bu canını yakacak ama kanamayı durdurur.
Stop or it will hurt.
Sakin olmazsan canın yanacak.
If you hurt yourself, it will be my fault again.
Yine kendine zarar verirsen, kabahat bende olacak yine.
If you don't stop it everybody will get hurt.
Eğer bunu durdurmazsan herkes zarar görecek.
It will hurt a bit, but I'll give you a certificate.
Biraz acıyacak ama sonra sana belgeni vereceğim.
I'm scared to death of going to jail, but if I tell you, then you'll have to do something about it and someone else will be hurt.
Hapse girerim diye çok korkuyorum, ama kim olduğunu söylersem... siz de bu konuda bir şey yapacaksınız, ve bir kişi daha zarar görecek.
And it will hurt as all fighting hurts.
Acı verecek. Her mücadele gibi.
- I'm not really concerned whether it will hurt or not.
- Acıtıp acıtmayacağını hiç düşünmedim.
Cause every offer that's not given out of heart, it's either delayed or brings other disgraces, which will hurt the holy one, but the sinner more.
çünkü her teklif kalpten gelmez, bu ertelenirse ya da başka utanç verici şeyler olursa, bir kutsalı bir günahkardan daha iyi kimse incitemez.
will it take long 19
will it 241
will it work 77
it hurts so bad 52
it hurts 1217
it hurts so much 65
it hurt 96
it hurts me 41
it hurts a lot 21
it hurts too much 26
will it 241
will it work 77
it hurts so bad 52
it hurts 1217
it hurts so much 65
it hurt 96
it hurts me 41
it hurts a lot 21
it hurts too much 26
it hurts like hell 29
hurt 179
hurts 119
hurting 20
hurt me 62
hurts like hell 20
hurt you 34
hurt them 18
hurt him 32
hurtful 19
hurt 179
hurts 119
hurting 20
hurt me 62
hurts like hell 20
hurt you 34
hurt them 18
hurt him 32
hurtful 19
hurt her 20
will you 5002
will you marry me 800
will you forgive me 58
will you be okay 42
will you come 134
will you come with me 163
will you join me 44
will you go out with me 27
will you go 60
will you 5002
will you marry me 800
will you forgive me 58
will you be okay 42
will you come 134
will you come with me 163
will you join me 44
will you go out with me 27
will you go 60
will you please shut up 18
will you come with us 24
will you help me 291
will you excuse me 209
will you call me 59
will you do me a favor 69
will you join us 62
will you listen to me 75
will you shut up 272
will you do it 111
will you come with us 24
will you help me 291
will you excuse me 209
will you call me 59
will you do me a favor 69
will you join us 62
will you listen to me 75
will you shut up 272
will you do it 111