English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Врать не буду

Врать не буду translate Turkish

355 parallel translation
Но если он спросит, я врать не буду.
Ama sorarsa, ona yalan söylemeyeceğim.
Эй, мистер, я вам врать не буду, но там парень, который заплатит вам $ 10, если вы споете в банку.
Oradaki adam, tenekeye şarkı söylerseniz 10 dolar verecek.
Врать не буду.
Sana yalan söylemeyeceğim.
И поскольку дело идёт к суду, хочу вас предупредить : если меня вызовут свидетелем, я врать не буду.
Dava da yaklaşıyor, seni uyarmalıyım eğer ifade vermemi isterlerse, yalan söylemem.
Не буду врать.
Şey yalan söylemek istemiyorum.
Не буду врать, парни.
Size yalan söylemeyeceğim dostlarım.
Не буду врать. Вид у них - так себе.
Sana yalan söylemeyeceğim, Ross.
Я не буду тебе врать
Sana yalan söylemeyeceğim.
Я не буду тебе врать и говорить, что это не будет забавно.
Sana olsa, güzel olmayacağını diyerek yalan söylemeyeceğim.
Не буду врать - выглядишь ты паршиво... но ты справишься.
Sana yalan söylemeyeceğim -... çok iyi görünmüyorsun ama başaracaksın.
Не буду врать, Риса.
- Yalan söylemeyeceğim, Risa.
Не буду врать - он уже мертв, - мало про кого он хорошо отзывался.
Yalan söylemem, çünkü öldü. Hiç kimse için iyi bir şey söylemezdi.
Окей. Я не буду врать.
Pekâlâ, yalan söylemeyeceğim.
Дело не в этом, но не буду тебе врать
Ama yalan söylemek istemem.
- Я не буду врать. Это чертовски больно.
- Bunu değdireceğim.Biraz canın yanacak.
Я не буду врать новому президенту студии, Марти.
Stüdyonun yeni müdürüne yalan söylemeyeceğim Marty.
Я не буду врать тебе.
Sana yalan söyleyecek değilim.
Послушай... Я никогда больше не буду тебе врать, ладно?
Hey dinle bir daha sana asla yalan söylemeyeceğim, tamam mı?
Конечно, не буду врать мне бы очень хотелось чтобы у ребёнка был отец.
Yani, yalan söyleyemem. Tabii bunu, baba olmak isteyen biriyle yapmak isterdim.
- Не-не. Я сказала : "Разве буду я врать?"
Bilmem ki.
Не буду врать, я тоже не ангел... но я никогда не наставлю пистолет на того, кто вне игры.
Sakın karıştırma, bende kirli işler yaptım fakat asla bu işin içinde olmayan bir adama silah doğrultmadım ben.
- Не буду врать.
- Size yalan söylemeyeceğim.
Не буду врать и говорить, что это не больно.
Yalan söyleyip, acımıyor demeyeceğim.
Больше не буду врать.
Artık sana yalan söylemeyeceğim.
Не буду тебе врать, я очень больна.
Sana yalan söylemeyeceğim, oldukça hastayım.
Ой, да ладно, а где она была последние два года? Ну, хорошо, я не буду вызываться, но если он спросит меня напрямую, то я не буду врать.
şey, hadi, son iki yılda olduğu yer gibi peki, iyi, herşeye razı olacağım, ama bana direk bir soru sorarsa, yalan söylemem
Джеки, я не буду врать.
Jackie, yalan söylemeyeceğim.
Не буду врать.
Hayır, bak sana yalan söylemeyeceğim.
Не буду вам врать.
Size yalan söylemeyeceğim.
Но не буду врать, за это мы имеем налоговые льготы.
Ama, tabi ki bu yardım sayesinde vergiden epey düşebiliyoruz.
Не буду вам врать, дело довольно необычное...
Bu size tuhaf gelecek.
Дженна, я не буду тебе врать.
Sana yalan söylemeyeceğim.
Я не буду вам врать.
- Size asla yalan söylemeyeceğim.
Не буду врать, я наблюдал, как ты работаешь. У тебя классный удар слева.
Antrenmanını izliyordum, çok sıkı bir solun var.
Я не буду тебя сдавать. Но из-за тебя мне придётся врать.
Seni ele vermeyeceğim baba ama yalan söylemek zorunda bırakıyorsun beni.
Не буду врать.
Size yalan söylemeyeceğim.
Не буду вам врать.
Oldukça iyi gidiyoruz, değil mi? Yalan söylemek istemiyorum.
Я больше не буду тебе врать.
Artık sana yalan söylemeyeceğim.
Я не буду для тебя врать, Карлос.
Senin için yalan söylemeyeceğim, Carlos.
Я не буду врать тебе.
Sana yalan söylemem.
Ладно, врать не буду.
Steven, gözünü aç!
Ну, не буду врать.
Sana yalan söylemeyeceğim.
Не буду врать :
Eh, bulutlarda yürümüyorum desem, yalan olur.
Что же, извините меня за то что не буду врать, но я не испытываю никакого сочувствия к вам сейчас.
Siklemediğim için kusura bakma... ama, şu anda sizinle aynı duyguları paylaşamayacağım.
Врать вам не буду, даже при удачной операции восстановление будет долгим, понадобится физиотерапия.
Sana yalan söylemeyeceğim. Eğer ameliyat başarılı olursa,... uzun bir iyileşme dönemi ve fizik tedavi süreci olacak.
Хлоя, ты сама сказала, что наши отношения с Ланой ни к чему не приведут, если я буду продолжать врать ей про себя, и ты была права.
Chloe, kim olduğum hakkında yalan söylemek zorunda olduğum sürece Lana'yla olan ilişkimin bir yere varamayacağını söyleyen sendin. Ve haklıydın da.
Послушай, я не буду хвалиться историей своего пристрастия, но если дети зададут вопрос, я не буду им врать.
Bağımlılık tarihçemi anlatacak değilim. Ama çocukların doğrudan bir soru sorarsa onlara yalan söylemem.
но не буду врать.
Gene de size yalan söylemeyeceğim.
Ладно, не буду врать, на прошлой неделе была одна невеста и было немного музыки.
Tamam, yalan söylemeyeceğim. Geçen hafta bir gelin vardı... ve biraz müzik çaldık.
Не буду врать - грядут тяжёлые времена но ты не одна.
Sanavyalan söyleyecek değilim. Zor günlerin de olacak ama bil ki yalnız değilsin. - Az önce peşimden banyoya gelmenden anladım zaten.
Я пообещала себе, что никогда не буду врать про свой возраст.
Kendime bir daha yaşımla ilgili yalan söylemeyeceğime dair söz vermiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]