English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Take him outside

Take him outside translate Turkish

148 parallel translation
You'd better take him outside, Frank.
En iyisi onu dışarı çıkart, Frank.
Take him outside.
Dışarı götürün.
Take him outside.
Onu dışarı çıkarın.
If you don't mind, I'll take him outside.
Dışarıya götürmek istiyorum.
I'll take him outside.
Onun işini dışarıda bitireceğim.
- Take him outside. Put him on his horse!
- Onu dışarı çıkarın.Atının üzerine koyun!
You take him outside and hold him.
Dışarı çıkar ve orada tut.
Well, boy! Take him outside, Wood.
Onu dışarı al, Wood.
We take him outside now. And wash all the soap off.
Onu dışarıya çıkarırız ve bütün sabunu durularız.
Take him outside.
Adamı dışarı çıkar.
I noticed he was pale, take him outside!
Soluk olduğunu farkettim, onu dışarı çıkarın!
Take him outside, he can't lie here.
Alın morga götürün bunu. Çürümesin buralarda.
Take him outside for some fresh air. It will do him good.
Dışarı çıkarın, temiz hava alsın.
Take him outside and kill him.
( Isabel Batista ) Bunu dışarı çıkar ve kafasına sık! ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ne kafayı mı yedin sen?
you never take him outside- - not even for walks.
Halen korkuyorum.
Take him outside, Sam.
Onu dışarı çıkar Sam.
Take him outside and kick the shit out of him.
Onu dışarı götürün ve kıçına tekmeyi basın.
I said take him outside, OK?
Onu dışarı götürün dedim.
Take him outside so we can finish the game.
Onu dışarı çıkarın böylece oyunu bitirebiliriz.
As soon as the dinner's over... we'll get Baird, or whatever his name is... we'll take him outside, we'll grab the briefcase... with the cash.
Yemek biter bitmez... Baird'ı yada adı her neyse yakalayacağız... Dışarı çıkarıp, çantayı alacağız...
- Take him outside.
- Onu dışarı çıkar.
I demand a recess so that I can take him outside and help him regain his composure.
Bir ara talep ediyorum, böylece onu dışarı çıkarıp ve soğukkanlılığını geri kazanmasına yardım edeceğim.
We'll take him outside.
- Onu dışarı çıkaralım.
Let's wait till the 3 : 00 bell so we can take him outside without no-one noticing.
Saat üç ziline kadar bekleyelim, sonra kimse farketmeden onu dışarıda yakalarız.
- Take him outside of town.
- Kasabanın dışına çıkaralım.
- Right, lads, take him outside.
Haklı beyler, dışarı götürün onu.
Take him outside.
Çıkarın.
Take him outside and shoot him.
Onu dışarı çıkarın ve vurun.
If it wasn't raining, we could take him outside and blow him up.
Yağmur yağmıyor olsaydı, onu dışarıya çıkartıp patlatabilirdik.
Take him outside, will you?
Onu dışarı çıkarsana?
- Let's take him outside.
Onu dışarı çıkartalım.
- Let's take him outside.
- Onu dışarı götürelim
Take him outside.
Onu dışarı çıkart.
After that you can take him outside.
Bundan sonra onu dışarı çıkarabilirsin.
Take him outside and beat him up for being different from us.
Dışarı götürün ve bizden farklı olduğu için sopalayın.
Just take him outside, let him throw up and then take him home, give him a good meal and let him sleep it off.
İlaç birazdan etkisini gösterir. Dışarı çıkarın, bırakın kussun.
Find him a sensible pair of shoes and take him outside.
Ona uygun bir çift ayakkabı giydirin ve dışarı çıkartın.
Take him outside!
Onu dışarı çıkarın!
She asked me to tell you to take the boy outside and amuse him.
Benden çocuğu dışarı götürüp eğlendirmeni söylememi istemişti.
( man # 1 ) They'd stand him outside the guard room in the blazing sun, take a great delight in pricking him with a bayonet point to make him stand upright.
Adamı dışarıda nöbetçi kulübesinin orada, kavurucu güneşin altına çıkarıp dimdik durması için süngünün ucuyla sırtını delmekten bayağı keyif alıyorlardı.
You must take care of him for a week. And don't take him outside.
Bir hafta çok dikkat edeceksiniz.
Will you take this comedian outside... and watch him do 50 pushups?
Bu komedyeni dışarı götürüp 50 şınav çekerken başında bekle.
Take her outside, I want to speak to him, alonel.
Bayan Rosenberg'i dışarı çıkar. Kocasıyla yalnız konuşmak istiyorum.
Take this guy outside and put him on ice.
Bu adamı dışarı çıkarıp buza koy.
Kevin, take Justin outside and put him in his car seat.
Kevin, Justin'i götür ve araba koltuğuna oturt.
I'll take him outside.
Onu dışarı çıkarayım.
Take him outside
Onu dışarı atın!
Take him upstairs and then go outside and help Herr Grau with the camera equipment.
O kadar. Onu yukarı çıkart. Sonra dışarı çık... ve malzemelerin içeri taşınmasına yardım et.
- Can you take him outside?
- Tanrım - Onu dışarı çıkarabilir misin Chuny?
OH, AND IF YOU WANT TO TAKE HIM OUTSIDE,
Eğer dışarı çıkarmak istersen... fasulye kafa'yı da almayı unutma.
This is a place of business so unless you're gonna charge him for that, take it outside.
Suçu ona atmadığın sürece, işinizi dışarıda görün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]