English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я уже вижу

Я уже вижу translate Turkish

360 parallel translation
"Я уже вижу, как каждый магазин распахивает перед нами свои двери и даже сам Банк Франции!"
Mağazaların kapılarını sizin için açacağım hatta Fransa Bankası'nı bile.
- Я уже вижу.
- Çok kolay.
Я уже вижу себя на песке, в моей зеленой майке.
Beni sahilde, yeşil mayomun içinde düşünsene.
- Да, я уже вижу фото.
- Anladım.
- Я уже вижу.
- Eminim.
Кажется, я уже вижу ее впереди.
Vay, galiba, tamda ilerde sağda bir tane var.
Нет, я имею ввиду, выступление в суде одной из... величайших драматических актрис страны. Я уже вижу ее на свидетельской скамье - без всякого грима... с плохо уложенными, седыми волосами... одетую в мятое выцветшее уцененное платье... без пояса.
hayır, ülkenin en büyük drama oyuncusunun yargılanmasını... mahkeme salonunda.... suçlu sandalyesinde... makyajsız... saçları dağınık ve kırlaşmış..
Я уже вижу... вижу людей с лимонами в руках, но они скажут : " Он был хорошим человеком.
İnsanları ellerinde çiçeklerle görür gibiyim... Şöyle diyorlar : "İyi bir adamdı, iyi bir adam."
Я уже вижу, как трясутся англичане.
İngilizler korkudan titrer.
Я уже вижу гору золота.
Sahip olacağım serveti görebiliyorum artık.
Я уже вижу, как этот ядерный гриб поднимается над горизонтом.
Elime her beyin gelişinde dinamit oluyorum. Navarone toplarına dönüşüyorum.
Я уже вижу.
Görüyorum.
Я уже вижу. - Как?
- Zaten görebiliyorum.
Дыши. Я уже вижу его голову.
Kafasını görebiliyorum.
То есть, я уже вижу день, когда это случится.
Yani barış içinde olabileceğim günlerin gelişini görüyorum.
- Уже неделя, как я тебя не вижу.
- Seni görmem gerek. Bir haftadan fazla oldu.
Когда-то я думала, что мы с твоим отцом можем вновь быть вместе, но, что ж, я... Я вижу, что так уже не будет.
Bir zamanlar babanla tekrar bir araya gelebileceğimizi düşünmüştüm fakat görüyorum ki bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.
- Вижу. А я уже.
Ama ben içiyordum.
- Я уже почти вижу его.
- Onları neredeyse ben bile göreceğim.
Не знаю, зачем. - Я уже месяц взаперти, вижу только Сантуццу.
Bir aydır burada kapalıyım, sadece Santuzza'yı görüyorum.
Я же вижу, что ты уже не думаешь обо мне как раньше.
Artık beni eskisi kadar umursamıyorsun.
- Откуда? Я ее уже два дня не вижу.
- Hayır, onu günlerdir görmedim.
Однако, я что-то уже не вижу её. Думаю, мы оторвались от неё.
Ama son zamanlarda pek görmedim, galiba ondan kurtulduk.
Ведь живём в соседниx домаx уже полгода, а я всё время вижу только её толстую сестру.
Altı aydır kapı komşularıyız ve tek gördüğüm ortalıkta kamburunu çıkararak dolaşan şişman kardeşi.
- Нет. Но я вижу яхту, вижу девушку. Я его уже уважаю!
Hayır, ama kızı ve yatı görünce, Havai moduna girdim bile.
Мы уже сто километров проехали, а я его не вижу!
Aynı şeyi yüz kere tekrarladın, ama hiçbir şey göremiyorum.
Я хорошо вижу в темноте. Я уже давно здесь сижу.
Uzun süredir burada seni bekliyorum.
- Уже полтора года, месье. - Вы, я вижу, времени не теряли.
- Hiç zaman kaybetmemişsiniz!
Она ждет уже с 10 часов утра. Мне кажется, я вижу, как открывается дверь.
Kapının açılmaya başladığını görüyorum.
Эта сцена, я ее уже вижу.
Çekimi şimdiden görebiliyorum.
Я вижу, ваш чемодан уже готов.
Valizini toplamışsın.
Уже полночь Я никого не вижу...
Gece yarısı oldu. Madam? Burada kimse görünmüyor.
Я вижу, ты уже привык.
Senin nasıl alıştığını görebiliyorum.
И когда я вижу бревенчатые стены и темноту сеней, я уже во сне знаю, что мне это только снится.
Ve o kütükten yapılmış duvarları ve karanlık girişi, rüyamda bile görsem, kendimi bunun bir rüya olduğuna inandırıyorum.
Видите ли, мы наблюдаем за вами... уже около месяца, и я не вижу никаких признаков психического расстройства.
Biliyor musunuz, son dört haftadır... sizi gözlemliyorum... ve hiçbir akıl hastalığı belirtisi göremiyorum.
Я вижу, что тебе уже лучше.
Bakıyorum da iyileşmişsin.
Но... я вижу ваши холодные глаза, в которых уже вижу свою смерть, свою неизбежную смерть, решенную еще до того, как вы вошли в этот зал.
Soğuk bakışlarınızda gördüğüm şey ölümümün şimdiden yazıldığı ; kaçınılmaz olduğu siz bu salona girmeden önce karar verildiği. Merak ediyorum :
Я уже намного лучше вижу.
Şimdi daha iyi görüyorum.
- Я бы помог Вам, Сэр! Но я уже давно ничего не вижу, как в 72-ом наступил на мину во Вьетнаме.
- Vietnam'da o mayına bastığımdan beri bir şey göremiyorum.
Я уже не вижу, но он в левом углу.
Artık pek göremiyorum ama, sol kenardaki Lord.
Он сказал а я знаю его уже 50 лет и поэтому вижу его насквозь.
Hayır. Bak, onu 40 yıldır tanırım. Duygularını iyi bilirim.
Еще нет. Я их не вижу. Должно быть, они уже близко.
- lceman, pozisyonun nedir?
Я не вижу их уже 6 месяцев.
6 aydır onları görmüyorum.
Я вижу его уже 40 лет, каждый раз как закрываю глаза.
40 yıldır her gece, gözlerimi kapayınca, onu görüyorum.
Я уже не вижу разницы.
Aradaki farkı artık anlamıyorum.
Прошло уже пол часа, и я вижу, как перед нами люди получают столики.
Yarım saat oldu ve bizden sonra gelenler masaya geçtiler.
Смотрите, оно уже блестит! Я вижу себя в нем!
Öyle temiz oldu ki kendimi bile görüyorum.
Как я вижу, стул у Вас уже есть.
Bir koltuğunuz da var hazır.
Я не вижу их уже 6 месяцев.
Onlari alti aydir görmedim.
Я не вижу полицейских уже 10 минут.
10 dakikadır bir polis bile görmedim.
А я вижу сильную и красивую девушку, и она уже показала себя, ничуть не хуже любой королевской особы.
Oysa ben çekici, ateşli bir genç kadın görüyorum, yeri geldiğinde görkemli yönetme yeteneğini herhangi bir soylu gibi kullanabilen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]