Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You never learn

You never learn перевод на турецкий

438 параллельный перевод
Will you never learn to believe without proof?
Kanıt sunulmadan inanmayı asla öğrenemeyecek misin?
Myrtle Mae, you have a lot to learn, and I hope you never learn it.
Myrtle Mae, öğrenmen gereken çok şey var. Umarım hiçbir zaman öğrenmezsin.
Will you never learn?
Hiç edep öğrenmedin mi?
You never learn, do you?
Asla öğrenmezsin, değil mi?
Will you never learn?
Hiç ders almayacak mısın?
- In convents, you never learn how things really are.
- Manastırda gerçekleri asla öğrenemezsin.
I free all four winds and you never learn her / it / them.
Ahlaka uygun davranıpta ne yapacaksın?
- Won't you never learn any decency?
- Ahlaklı olmayı öğrenemeyecek misin?
Drago, will you never learn how to handle a team?
Drago, takımı idare etmeyi asla öğrenemedin.
Oh, boy, don't you never learn?
Oh, evlat, hiç öğrenemedin.
Will you never learn?
Hiç öğrenmeyeceksin değil mi?
Will you never learn?
Ne zaman öğreneceksiniz?
Will you never learn?
Asla öğrenemeyecek misin?
Will you never learn to economise?
Tasarruf etmeyi öğrenemeyecek misin?
Will you never learn to economise?
Tasarruf yapmayı öğrenemeyecek misin?
You must learn sacrifice... and also never to collapse.
Kendinizi feda etmeyi... ve aynı zamanda asla yıkılmamayı da öğrenmelisiniz.
And you can never be sorry for the trouble you took to learn them.
Ve bunları öğrendiğin için, hiçbir zaman pişman olmayacaksın.
You'll never learn, will you? You'll never learn to know us.
Asla anlayamıyacaksın, değil mi,?
Ain't you never gonna learn?
Hiç öğrenemeyecek misin?
Some will never learn it. Because you've been educated to be a gentleman and a sportsman in peace and in war.
Bazılarınız hiç öğrenemeyecek çünkü savaş ve barış zamanlarında bir centilmen ve sportmen olmak için eğitildiniz.
Sure, we'll teach you. A man is never too old to learn.
İnsan hiçbir zaman öğrenmek için yaşlı değildir.
Take it easy, itchy fingers. You tough drifters will never learn. Been everywhere, seen everything.
Hiçbir şeyden ders almıyorsun,... her yere gidip her şeyi inceliyorsun,... herkese bakıyorsun.
When you get a little older and some of the green wears off of you... you'll learn never to trust anyone with anything.
Biraz yaşlandığın zaman, duyguların aşınıyor. Hiç kimseye güvenmemen gerektiğini öğreniyorsun.
You'll never learn, will you?
Hiç ders almıyorsunuz.
You and Ben Trane... you'll never learn.
Sen ve Ben Trane, hiç değişmeyeceksiniz.
The trouble with you, McClure, is that you never took time to learn technique.
McClure, senin sorunun hiçbir zaman teknik öğrenmemiş olman.
- I hope you will never learn.
- Umarım asla öğrenmezsin.
And, above all, she must never learn that I've given you this job.
Ve ayrıca sana bu işi verdiğimi asla öğrenmeyecek.
But you'll never be a wonderful woman, or even a wonderful human being until you learn to have some regard for human frailty.
Ama insanların zayıflıklarına saygı göstermezsen asla harika bir kadın hatta harika bir insan olamayacaksın.
But you'll never be a first-class writer or human being until you learn to have some compassion or regard for human...
Ama asla birinci sınıf bir yazar veya insan olamayacaksınız. İnsanlara karşı şefkat ve saygı...
Then the man says, "Am I never to learn who you are, princess?"
Sonra adam der, "Kim olduğunu hiç öğrenemeyecek miyim, kraliçem?"
You'll never learn.
Hiç öğrenmeyeceksin.
You never have time to learn.
Öğrenmeye vaktin olmuyor.
You never seem to learn, do you?
Asla uslanmayacaksın, değil mi?
If you had anything inside worth saving I'd beat you down, but you'll never learn.
İçinde kurtarılmaya değecek herhangi bir şey olsaydı, seni döverdim ama asla öğrenemezsin.
It's not the first one you learn at all, and some kids never learn it at all.
İlk öğrenilen kelime o değildi. Bazı çocuklar hiç bilmiyordu bile.
If you can't lick the Vandamms of this world without asking girls to bed down and fly away with them and probably never come back perhaps you should learn how to lose a few cold wars.
Vandamm gibilerini alt etmek için tek bildiğiniz... kızlardan onlarla yatmalarını, yanlarında gitmelerini... geri dönmemelerini istemekse... belki birkaç soğuk savaşı kaybetmeyi öğrenmelisiniz.
You must learn never to interrupt anybody when they're busy.
Meşgulken kimseyi rahatsız etmemeyi öğrenmelisin.
You see, they never learn.
Gördün mü, ders almıyorlar.
You never learn, do you?
Hiç öğrenmiyorsunuz, değil mi?
You North Americans will never learn to take your time with eating. You're supposed to enjoy it.
Siz Kuzey Amerikalılar yemek için vakit ayırmayı öğrenemeyeceksiniz.
You'd never learn to use it.
Yarın götüreceğim.
He never would have known if you'd learn to keep your mouth shut.
Ağzını tutmayı öğrenseydin bunu asla öğrenmeyebilirdi.
You'll never learn it unless you pay attention and stop talking.
Dikkatini verip konuşmayı kesmediğin sürece asla öğrenemeyeceksin. Tamam, tamam.
You people never learn, do you?
İnsanları asla tanıyamayacaksın, değil mi?
Count the steps, if not, you will never learn.
Adımlarımı takip edin yoksa hiçbir şey öğrenemezsiniz.
Up there they despise you, because you never had the cash to learn to read and write.
Orada sizi adam yerine koymuyorlar, çünkü okuma yazma öğrenecek paranız hiç olmadı.
- You're never too old to learn.
- Öğrenmenin yaşı yoktur.
Happy to learn that you never deceived our watchamacallit...
Kandırmadığını öğrenmek güzel bizim bilmemnemizi...
You will never learn to swim properly with that willow branch in your mouth.
Ağzınızdaki o söğüt dalıyla asla doğru yüzmeyi öğrenemezsiniz.
You know that the child of two primitive apes will never learn how to speak.
İki ilkel maymunun çocuğunun konuşmayı öğrenemeyeceğini biliyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]