Nereden bileyim Çeviri Portekizce
1,702 parallel translation
Nereden bileyim? Eric'in söyledikleri dışında.
A não ser o que o Eric me diz.
- Nereden bileyim ben?
- Como raio queres que saiba?
Annemizin muhafaza ettiğini söylemiştim. Yoksa nereden bileyim?
Eu disse-te que a mãe o tinha deixado na mesma, senão como haveria de saber?
Bunun haydutların bir oyunu olmadığını nereden bileyim?
Há algo que não bate certo.
Nereden bileyim ben?
Como é que eu hei-de saber?
Onlara sormalı. Ben nereden bileyim!
Devias saber melhor do que eu.
- Nereden bileyim?
- Como sei isso?
Bunun bir aldatmaca olmadığını nereden bileyim?
Como é que eu sei que isto não é mais um truque?
Bunun aynı tavşancık olduğunu nereden bileyim?
Como sei que esse é o mesmo coelho?
Kamyonda neden bir adam var, Joy? Nereden bileyim.
- Porque é que está um homem lá dentro?
Yalan söylemediğinizi nereden bileyim?
- Como sei que não estão a mentir?
- Yalan söylemediğini nereden bileyim?
- Como sei que não estás a mentir? - A minha palavra é um compromisso.
Kızın olduğunu nereden bileyim?
Como é que eu sei se ela é tua filha?
Nereden bileyim?
Como queres que eu saiba?
Nereden bileyim?
Como é que sei?
Ben nereden bileyim. Haftalardır doğru düzgün konuşmadık bile.
Eu não o saberia, parece que mal temos falado há semanas.
Sana güvenebileceğimi nereden bileyim?
Como é que sei que posso confiar em si?
- Ben nereden bileyim?
- E como é que eu sei?
Ben nereden bileyim?
Mas como haveria eu de saber?
Nereden bileyim?
Como é que é suposto eu saber?
Nereden bileyim?
Eu é que sei?
Çalmayacağınızı nereden bileyim?
Como sei que não o vão roubar?
- Nereden bileyim?
- Como é que eu haveria de saber?
O evde bulunacağını nereden bileyim?
Não sei como foi lá parar.
Ben nereden bileyim?
Como raio vou saber?
- Nereden bileyim? - Charlie!
- Hei, Charlie.
Katilin sen olmadığını nereden bileyim?
Como é que sei que não é o assassino?
O'nu her halükârda öldürmeyeceğini nereden bileyim?
E como que tenho a certeza que não a vais matar na mesma?
Geleceğini nereden bileyim?
Como é que sei que vais?
Beni burada bırakmayacağını nereden bileyim?
Como é que eu sei que não vais me deixar aqui?
Nereden bileyim, 30, 35.
Bem, 30, 35.
Ben nereden bileyim?
Como vou saber?
Ben nereden bileyim? !
Ah, sei lá.
Ben nereden bileyim?
Como hei-de saber?
- Ben nereden bileyim?
- Como raio vou saber?
Nereden bileyim?
Como poderia eu ouvir isso?
Ben nereden bileyim?
- Como hei-de eu saber?
Nereden bileyim?
É um fantasma.
Birinin size silah doğrultmadığını nereden bileyim?
Como sei que não estão a apontar-lhe uma arma?
Nereden bileyim.
Não faço ideia.
Nereden bileyim? Yüzünü göremiyorum ki.
Não consigo ver a cara dela.
Nereden bileyim?
Sei lá!
Nereden bileyim?
Que sei eu?
Zencilerin dilini konuşmuyorum, ne anlama geldiğini nereden bileyim?
Não falo kaffir, posso lá saber.
Nereden bileyim Beni sevdiğini?
"Como é que eu sei que ele me ama?"
Nereden bileyim Benim olduğunu?
"Como é que sei que ele é meu?"
Yalancı biri olmadığını nereden bileyim?
Como é que sei que você não é uma mentirosa?
- Ben nereden bileyim?
Como é que podia saber isso?
Nereden bileyim?
Sei lá, o pai é teu.
Nereden bileyim...
Como posso saber?
Ben nereden bileyim?
Como posso eu saber?
nereden bileyim ben 20
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198