English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Good on you

Good on you translate Turkish

6,068 parallel translation
Gordon, that looks so good on you.
Gordon, sana çok yakıştı.
Come on, it looks good on you.
Ama sana yakışıyor.
They looked good on you in the store, but now you're not sure.
Mağazada beğenmiştin ama şimdi emin değilsin.
♪ Those shining stars that weren't there yesterday ♪ They'll shine on you to bring you the good news
Dün orada olmayan parlayan yıldızlar... ~... sana güzel haberler getirmek için parlayacaklar. ~
See, based on the way you fight, I think you were a clandestine operative for the good old US of A.
Savaşma şekline bakılırsa eski güzel Amerika için çalışan gizli bir ajandın.
So, I was thinking, since we're both on vacation, that it'd be a good time for you to redeem all your coupons.
Hazır ikimiz de tatildeyken istek kuponlarını aradan çıkarırız diye düşünüyordum.
So, you're all good? I gotta check on the ovens.
- Sorun var mı?
Well, that's'cause you're on some pretty good drugs there, buddy.
Çünkü çok güzel ilaçlar aldın dostum...
You know how much I value your experience on the wards, and I wanted you to stay where you're doing so much good.
Koğuştaki tecrübelerinize ne kadar değer verdiğimi biliyorsunuz ve koğuşta bu kadar iyi iş çıkarırken orada kalmanızı istedim.
Yes, you should go home, put on some good, fluffy socks.
Evet, eve gidip yumuşak çoraplarını giymen gerekiyor.
Anyway, Susan and I actually still keep in touch through email, so... it's how I know that she's on the good path, you know?
Her neyse, Susan ve ben e-mail yoluyla iletişim kurmaya devam ediyoruz... O yüzden onun iyi bir yolda olduğunu biliyorum, anladın mı?
Hey, I can see it. You're out drunk on St. Patrick's day, And it seems like a good idea to bang a Leprechaun.
Aziz Patrick gününde sarhoş oldun ve bir leprikon ile yatmak iyi bir fikir gibi görünüyor.
Well, the thing is, when I started working your district, and I saw you a couple times on the street cam, and... you reminded me of a good friend.
Şey, şöyle ki, senin bölgende çalışmaya başladığımda,... seni cadde kameralarından bir kaç kez gördüm ve bana eski iyi bir arkadaşımı hatırlattın.
Come on, you're a good-looking kid.
Yapma, sen yakışıklı çocuksun.
And if you could wear something light and simple, so we can really get some good distance on ya.
Hafif ve basit bir şey giyerseniz epey uzağa yollayabiliriz sizi.
- Good, because I'm on my way downtown, but you should head over there now.
Senin de hemen yola çıkman lazım.
Come on, you know my sweat ducts get excited when they see you. Good.
Hadi ama, seni görünce gözeneklerimin ne kadar heyecanlandığını biliyosun.
And if you want to stay on my good side... and you do...
Suyuma gitmek istiyorsan bil ki gidiyorsun.
They're gonna do all kinds of nice things, uh, set you up really good and put a pretty smile on that beautiful face, okay?
Bir sürü güzel şey yapıyorlar. Seni güzelce hazırlayıp, o güzel yüzüne harika bir gülümseme konduracaklar?
I got it on good authority the people responsible for hitting us and stabbing you could be the RSKs.
Senin bıçaklanman ve saldırın hakkında bir şeyler öğrendim. RSK'nin işi olabilir.
I got it on good authority the people responsible for hitting us and stabbing you could be the RSK's.
Senin bıçaklanman ve saldırın hakkında bir şeyler öğrendim. RSK'nin işi olabilir.
The day that locomotive came down, the first occasion I have to step foot in that station house in almost three years, and I find you on my doorstep, with your cooing entreaties, and I speak to you in good faith
Lokomotif aşağı düştüğü gün, yaklaşık üç yıl içinde o karakola ayak basmak zorunda kaldığım ilk olayda kapımda seni buluyorum. Tatlı tatlı soruların da beraberinde.
- WELL, MAYBE YOU'LL FIND THAT HAVING A PARTNER TO KEEP YOU ON BEAT IS A GOOD THING.
Belki de seni tempoda tutacak bir partnerinin olması iyi bir şeydir.
Hold on! Did you just say I'm really good friends with your husband?
Az önce kocamın en yakın arkadaşı mı dedin benim için?
Well, as far as you can be on good terms with an anonymous collective of immature hackers, we did.
Şey, gelişmemiş hacker'ların anonim kolektifi ile ne kadar iyi ilişkiler içinde olabilirsen... biz bunu yaptık.
So you're good on acting.
Ehh, iyi rol kesiyorsun.
But look on the bright side. The good news is you're 21 now. You have control of your trust fund, so you'll have plenty of money to spend on your defense.
Ama bir de iyi yanından bak, artık 21 yaşındasın, ve miras üzerinde tam yetkilisin, kendini savunmak için bolca para harcayabilirsin.
Now I'm gonna go check on my virus, which also got a good night's sleep, thanks to you.
Şimdi virüsümü kontrole gideceğim. Sayende gece bebekler gibi uyudum.
And it pisses me off that you don't even study, and then you get good grades on some test that I actually work at.
Ben çalışıyorken senin bazı sınavlarda çalışmadan benden iyi notlar alman beni delirtiyor.
It's not a good color on you.
Bu renk sana hiç yakışmıyor.
Also, that color's not a good color on you.
Ayrıca, üstündeki renk de seni açmamış.
- Okay. This is good for you to learn on your first day.
İlk günden öğrenmen için iyi oldu bu.
Well, doesn't it give you pause to know that AnnaBeth, your good friend, is embarking on her second marriage when your first isn't even in sight?
Yakın arkadaşın AnnaBeth'in ikinci evliliğinin eşiğinde olması ve senin daha ilk evliliğinin ufukta gözükmemesi seni düşündürmüyor mu?
I need you to lean on your side, don't let any shit drain into the good one, yeah.
Yan tarafına doğru eğil ve kanının dışa akmasına izin verme tamam mı?
Overhand is only good if you're coming down on someone else with a considerable force from above ye. Hmm?
Elini yukarıda tutmak sadece altta kalmışsan ve üzerinde fazla miktarda kuvvet uygulayan bir varsa yararlı olur.
I just need you to give me a couple of good ratings on Lizzie so this girl will go out with me.
Sadece, Lizzie'den bana iyi puan vermenizi istiyorum ki kızın teki benimle çıksın.
- Good because I'd hate you to become the first commander to let the Patriots get a foothold on Long Island.
- İyi çünkü vatanseverlere Long Island'ta ayak basacak bir yer bulmak için başkumandan olmanı hiç istemezdim.
We need you and your good English on board. Okay, I think I have a... little bit better than just "good" English, but...
İyiden biraz daha üst seviyede bence ama...
We're gonna keep on looking until we find a knob that makes you feel good.
Seni iyi hissettirecek tokmağı bulana dek aramaya devam edelim.
How good does it feel to see that someone you were hung up on for so long now looks like an extra from Game of Thrones?
Uzun zaman önce takıldığın ve şimdi Game of Thrones'dan fırlamış gibi görünen birisini görmek ne kadar iyi hissettiriyor?
And you are seeking early release for this heinous crime based on good behavior. Is that it?
Ve işlediğiniz bu korkunç suça rağmen, iyi hâl gerekçesiyle ceza indirimi talep ediyorsunuz, öyle mi?
You're good, baby. Come on, I'm gonna help you up.
Hadi, kalkmana yardım edeyim.
Maybe let's focus on the good stuff I've done for you.
Senin için yaptığım iyi şeylere odaklanalım belki de.
and once you steal from me, a lot of people are going to want to get on my good side by finding you. You take a look around the city, brah?
Sen benden çalarsan gözüme girmek için peşine düşecek çok insan var.
So why don't you take a really good look, and we can all move on with our lives, okay?
Şöyle iyice bir bak istersen sonra hayatlarımıza devam edelim.
On the other hand, you might get some good work.
Diğer taraftan bakacak olursak, sen de eline biraz güzel çalışmalar alabilirsin.
They thought it was a shame that you had to live near New York or be able to afford to come here on vacation to see a production that good.
Bu kadar iyi bir oyunu izleyebilmek için New York'ta yaşamak veya tatilde buraya gelecek kadar zengin olmak gerekliliğini talihsizlik olarak görmüşler.
Oh, good. You do keep G. P.S. logs on all your drivers.
Çok güzel, tüm şoförlerinizin GPS kayıtlarını tutuyorsunuz demek.
Andy, I don't think it's a good idea for you to get on that plane.
Andy, o uçağa binmenin iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
You'll be good from now on?
Bundan sonra bana iyi davranacak mısın?
With the expansion that's going on everywhere right now, you'll soon see a good return.
Her yerde gördüğünüz inşaat çalışmalarıyla yakında iyi bir dönüş alırsınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]