Para nerede Çeviri Portekizce
3,943 parallel translation
Para nerede?
Onde está o dinheiro?
Para nerede lan?
Onde diabo está o dinheiro?
Söylediğiniz şu para nerede?
Então, onde está o dinheiro que prometeu?
- Para nerede?
- Onde está?
Para nerede?
Onde está?
Para nerede? !
Onde está o teu dinheiro?
Lanet para nerede?
Onde está o teu maldito dinheiro?
Bana Splinter'ın nerede olduğunu söyle, sizi onun ölümünü izlemenize kadar canlı tutayım.
Digam-me onde é que está o Splinter e eu deixo-vos viver para o verem perecer.
Bana nerede olduğunu söyle ki bunu etraflıca konuşabilelim.
Bem, então diz-me onde estás para podermos conversar.
Jason ve Mark'ın nerede olduğunu bulmak için Val'le yakınlaşmış olmalı.
Ela deve se ter aproximado da Val para descobrir onde o Jason e o Mark estavam.
Yumruk, kör bir adamın bastonu gibidir, anladın mı? - Babam nerede?
O direto é como uma bengala para um cego, percebeste?
Ara sıra uzaktan sinyal gönderip nerede olduklarına bakıyorum.
Por isso, de vez em quando, ativo-os à distância, dou-lhes um ligeiro abanão, para ver onde andam.
Buraya mısır getirmesi gereken eleman nerede?
O que tenho de fazer para comer umas pipocas?
Annesinin hapisten burayı iki kez aradığını biliyoruz. - Nerede?
A mãe dele ligou para aqui duas vezes da prisão.
Yere yat! - Kız nerede?
Para baixo.
Kanada sınırını geçmeye çalışıyorsa sonsuza kadar "Waldo nerede?" oyununu oynarız anlıyorsun değil mi?
Se ele passar para o Canadá, nunca mais o encontramos.
Yani ev elden gitmesin diye akrabamız bana cinsel tacizde bulundu derken büyüklük edince bir sorun çıkmıyor ama önümüzdeki yıl nerede yaşayacağız diye sorunca birden çocuklaşıp çenemi kapamam gerekiyor öyle mi?
Então, posso ser adulta para salvar a casa da família ao acusar um parente de me ter molestado. Mas quando quero saber onde vou morar para o ano que vem, devo ser criança e calar a boca?
Hangi ajans için çalıştığını bulabilirsem, en son nerede gösteriye çıktığını bize söyleyebilirler.
Se descobrir para que empresa trabalhava, devem poder dizer-me onde foi o último espectáculo.
Nerede o ciğeri beş para etmez?
Onde está aquele miserável pedaço de merda?
Para hesabına aktarıldıktan sonra sizi arayıp nerede olduğumu söyleyecekmiş.
Quando o dinheiro for transferido, ele vai ligar e dizer onde estou.
Nerede olabileceklerine dair bir fikriniz varsa lütfen bir an önce Amber alarm hattını ya da Los Angeles polisini arayın.
Se tiverem alguma informação dos seus paradeiros, por favor liguem à linha directa do Alerta a Sequestro Infantil, ou para a Polícia de L.A., imediatamente.
Saat 10.30'da Walter nerede tutuluyorsa orada bir telefon açtı.
Ele fez um telefonema do escritório, para o sítio onde mantém o Walter, às 22h30.
Dig senin nerede tünemen gerektiği konusunda oldukça spesifikti. Lawton'a atış yapabileceğin en iyi pozisyon filan yani.
Dig foi muito específico sobre onde se deve posicionar, sabe a melhor posição para atingir o Lawton.
Üç gün nerede kalacağını düşünsen olmaz mıydı?
Porque não pensaste nas consequências se não tivesses para onde ir durante três dias?
Batıya gittiğini ve birkaç ay önce seçimlerden hemen sonra döndüğünü söyledi. Çocuklar ona nerede olduğunu sorduğunda baba, Kaliforniya'da altın avında olduğunu söylemiş.
Disseram que foi para o oeste, que voltou há uns meses, depois das eleições, e quando os rapazes perguntaram onde foi que ele esteve, o pai disse que esteve na corrida ao ouro na Califórnia.
Dürüst olmak gerekirse nerede olduğumuzu bilmiyorum.
Para ser honesto, não sei como estamos...
Nerede çalışıyorsun ki hem?
Para quem, exactamente, é que estás a trabalhar?
- Fakat Gallifrey nerede olacak?
- Mas para onde iria Gallifrey? - Bloqueado!
J.D. ve Duke'ü nerede bulacağını öğrenmek istedi ve onu o eve götürmemi istedi ve yemin ederim, ben o evden içeri bile girmedim.
Ele queria saber onde encontrar o JD, o Duke, e fez-me levá-lo para a casa, e juro por Deus, que nem sequer lá entrei.
Şimdi bu gezegeni parçalara ayırmak için gerekli olan şeyi ve onu nerede bulabileceğimi biliyorum.
Sei agora do que preciso para despedaçar este mundo. E onde posso encontrá-los.
Sadece emin olmak için soruyorum, sen ve Charlie nerede tanışmıştınız?
Para confirmar, podes dizer onde se conheceram?
Ya da bilinçaltına mesaj verme kısmını atlayabiliriz ve sen bana onun kellesini uçurabilmem için nerede olduğunu söyleyebilirsin.
Ou podíamos saltar a parte da sublimação e podes dizer-me onde ela está, para eu poder arrancar-lhe a cabeça.
Castle ve ben de teknik ekiple görüşelim ormanın nerede olduğunu öğrenmek için.
O Castle e eu iremos à TI para ver se eles sabem o local desta floresta.
Benimki nerede?
E o copo para mim?
Nereye gittiğimi ya da nerede bulunduğumu sormayacaksın.
Não perguntará para onde vou. Ou por onde estive.
Nerede yaşadığıma bir bak.
Olhe para onde moro.
Bizimle her şeyin nerede olduğunu öğrenmek ve bildiklerimizi öğrenmek için buluştular.
Só se encontraram connosco para descobrir onde as coisas estavam e o que sabíamos.
Babanı aradın. Seninle buluşmasını söyledin. Çünkü nerede olacağını bilmek istiyordun.
Ligou para o seu pai, marcou um encontro, pois queria saber, exactamente, onde ele estaria.
Değil mi? O nerede çalıştığını öğrenmek için?
Para saber onde é que ela trabalhava?
Sizin için o kayıtları çalabilirim fakat öncelikle Adrian'ın koleksiyonunu nerede sakladığını bulmam gerek.
Eu adoraria roubá-las para vós, mas, precisaria de saber onde é que o Adrian mantém a colecção.
Emily nerede? Hastaneye gidiyor, seni orospu çocuğu.
A ir para o hospital, filho da puta.
Biliyorum, biliyorum. Ben sadece... Seninle nerede olsa yaşarım.
Eu sei, eu sei, simplesmente estou preparada para viver contigo seja em que local for.
Nerede olduğumu bilmiyorum ama çok uzaklarda...
Eu não sei onde estou, mas sei que vim de longe para...
Eğer buraya gelmediyse nerede olabilir?
Se não veio aqui, para onde iria?
Bana nerede ihtiyacın varsa oraya gönder.
Envia-me para onde eu seja necessário.
Nuliparöz çalışma deneklerinin verileri nerede?
Onde estão os dados para os sujeitos nulíparos do estudo?
Virginia'yla beraber nerede, ne yaptığınızın hiçbir önemi yok. Ama sen hiçbir zaman o çocukların babası olamayacaksın.
Não importa o que você e a Virginia façam ou para onde vão, porque nunca será o pai deles.
Nerede yaşıyor, Mordor'da mı?
Vive mais para dentro?
Senin cevabın "Hayır kardeşim" "Muhtemelen para için kazarak çıkarmış olurdun" "Charlie parasının nerede olduğunu söyledi mi?"
Ao que o senhor respondeu : " Não, amigo. Provavelmente, ia à procura do dinheiro.
Param nerede?
Disse que vinha para resolver isto.
Kızın nerede tutulduğunu bulmak için yapabileceğin bir bilgisayar numaran falan var mı?
Tens algum truque de computador para saber onde ela está presa?
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135