Bir sabah translate Russian
4,914 parallel translation
Bir sabah büroma bir zarf bırakıldı.
Однажды утром, это было доставлено в мой офис.
Sekiz ay önce sabah toplantısında takıma bir grup hırsızın parti otobüslerini hedef aldıklarını söylemiştim.
8 месяцев назад на утренней планерке я рассказывал вам о том, что банда воров обчищала праздничные автобусы.
Bu sabah, gerçek bir polis gibi davrandım.
Этим утром я занялся настоящей полицейской работой.
Hutch sabah cebimi aramış ve hasta olduğuyla ilgili... -... ağlamaklı bir mesaj bırakmış.
Рано утром Хатч позвонил и оставил мне жалостливое сообщение о том, что он заболел.
Her sabah, her adama yeni bir kullan-at telefon veriliyordu.
Одноразовый мобильник, выдавал своим людям каждое утро. Как по нотам.
Birlikte çalışırken hedefini ne pahasına olursa olsun ele geçiren kendini adamış bir vatansever ve sizinle sabahın 10'unda düşman sahasında içkisini seve seve paylaşan bir komutan gördüm.
Работая бок о бок, я увидел в ней преданного патриота, преследующего цель любой ценой, и товарища, который с удовольствием разделит с вами виски в 10 утра на вражеской территории.
Bu sabah... Larry Grey'den bir mektup aldım.
Сегодня утром я получила письмо от Ларри Грея.
- Evde Noel sabahı. - Bir düşün!
- Подумать только!
Bak ne diyeceğim, bu sabah bir kaç baskın yaptık.
Мы совершили утром несклько рейдов.
... sakin bir çarşamba sabahında 26 kişinin canını aldı.
... которая унесла жизни 26 человек в среду утром.
- Sabah erkenden bir şeyim vardı...
- У меня дела с утра пораньше...
Bu sabah şehirde ufak bir görüşmeniz olduğunu duydum.
А я слышал, что вы на свидание ходили сегодня утром.
Her sabah, her adama yeni bir telefon verilirdi. Düzenli şekilde.
- Каждое утро без исключения всем выдавался новый мобильник.
Bu sabah bir bisikletli bulmuş.
А утром её обнаружил велосипедист.
Yarın sabah aynı saatte tekrar bir araya gelmemizi öneriyorum.
Я предлагаю встретиться завтра в тоже самое время.
Rehberlerinizden biri bana bu sabah bir kız getirmişti ve himayeme almıştım.
Один из ваших привёл мне утром девчонку, я подписал временную опеку.
Cranston'ın cesedinden dün sabah Lamond'a verdiğim bir form bulduk.
Мы нашли на трупе заявление, которое я отдал Ламонду вчера утром.
Bu sabah isimsiz bir mesaj almış.
Этим утром он получил анонимное сообщение.
Çöpçüler sabah hırdavatçının orada bulmuşlar, yenmiş bir şekilde.
Сегодня утром мусорщик нашел труп за магазином с техникой... Обглоданный.
Dinle belki sizin işiniz olmaya bilir ama sabah bir ceset bulundu, bir şey onu tamamen yemiş.
Слушай, это, может, я не совсем по адресу, но сегодня утром тут нашли тело, что-то разжилось хавчиком в городе.
Evlilik 7 / 24 bir iştir. Sabah uyandığın ve o kızıl, kıvırcık, sevimli kılları gördüğün andan gece üzerinden yatağa devrilip henüz orgazm olup olmadığını sorduğu ana kadar.
Брак означает следовать ей 24 часа в сутки 7 дней в неделю, с того момента, как ты проснулась с утра и видишь этот счастливый кудрявый рыжий комок, до самой ночи, когда он скатывается с тебя и спрашивает, успела ли ты получить "оргазик".
Ertesi sabah uyandığımda yatakta tek başımaydım ve Daycia hiç bir yerde yoktu.
Я проснулся на следующее утро сам в своей постели, а Дэйши нигде нет, так что...
Ama her sabah uyandığımda içimde derin bir boşluk oluyor.
Каждое утро я встаю, и словно дыра внутри... ощущается так.
Ryan Greene'e ait ceset bu sabah varoş mahallenin bir çöplüğünde bulundu.
Тело Райана Грина было найдено в мусорке в трущобах этим утром.
Bu sabah, bir saat süren görüntülü konuşma yaptık.
У нас был часовой видеочат этим утром.
Bir Binbaşı bu sabah öldürüldü.
Капитан-лейтенант был убит сегодня утром.
Ertesi sabah, Mikhail'in öldürüldüğüne dair bir telefon aldım ve işi kabul etmeseydim, sıradaki bendim.
На следующее утро мне позвонили и сказали, что Михаил убит, и если я не начну работать, я буду следующей.
Bu sabah ortadan kayboldu. Muhtemelen I-70 karayolunda kahverengi bir kamyonet ile doğu ya da batıya doğru gidiyorlar.
Ну он исчез сегодня утром, вероятно, едет по трассе на восток или на запад в коричневом фургоне.
Bu sabah Joshua, son görüldüğü yerin 10 mil ötesinde bir balkabağı kostümü...
Этим утром Джошуа появился на тыквенном поле в 10 милях от места, где его видели в последний раз.
Bu sabah sana bir şey sormayı unuttum.
Забыл у тебя тебя кое-что спросить.
Kurbanlar bu sabah 5 civarında bir komşu tarafından bulunmuş.
Жертв обнаружил в 5 часов утра. Сосед.
Justin Murray olarak teşhis edilen bir numaralı kurban... saldırıya uğradıklarında iki numaralı kurban olan köpeğini... gece ya da sabah, ne zaman oluyorsa, yürüyüşe çıkarıyormuş.
Первую жертву опознали как Джастина Мёрри, гулял с собакой, второй жертвой, по-видимому, поздно ночью или рано утром, когда на них напали.
Dolayısıyla bu hikaye bu sabah yayınlanacak, tabii ki The Guardian baskısında bir değişiklik olmazsa bu sabahın hikayesi bu olacak. İnsanların kafasında yer etmesi için gerçeklerin ortaya çıkmaya devam ettiğini görmeliler.
И сегодня утром будет опубликована история, если её не заменят в "Гардиан", чтобы сохранялся импульс, чтобы сохранялся импульс, чтобы череда утечек не прерывалась – большая статьи.
Yarın sabah ilk iş, doğru bir basın bildirisi yayınlayacağız.
Завтра утром выпустим исправленный пресс-релиз.
Dr. Brennan bana hakaret etti, yarın sabah onu şaşkına çevirecek bir şey bulmadan gitmem.
Доктор Бреннан уже оскорбила меня ; я не уйду, пока не найду что-то, что завтра утром заставит ее взять свои слова обратно.
Ama sen, bu sabah sadece bir tane ışın olduğunu söylemiştin.
Но ты сказала... Этим утром был один луч света.
Bu sabah mürekkebi bitti ama bir gün, bir şekilde yararlı olmayacağı anlamına gelmez.
У нее закончились чернила сегодня утром, но это не значит, что она не может пригодиться когда-нибудь.
Bu sabah Dupont Circle'de bir olay oldu.
Несчастный случай произошёл утром в Дюпон Сёркл.
Sadece akşam yemeğinde nugget yer belki bir iki tane yatmadan önce ve eğer sabah gelmezsem bir kase O.J. ile birlikte nugget yer.
Теперь он ест только наггетсы, поэтому на ужин только наггетсы может быть один или два перед сном и, если я не буду дома до утра, миску наггетсов с апельсиновым соком.
Bu sabah o kısmı atlamanın bir sebebi var mı?
Есть какая-то причина, почему Вы опустили эту деталь утром?
Bir saniye, bu sabah onu kesen kız.
Естественно. Подожди-ка.
18 Mart'da sabah 8 : 30'da dairemden ayrılırken çekilen bir fotoğrafın var.
Есть фотография, где ты выходишь из моей квартиры в 8 : 30 утра 18-го марта.
Havaalanına gitmek için bu sabah Arizona'da bir araba kiralama servisi kullanmış.
Она пользовалась такси, чтобы доехать утром в аэропорт Аризоны.
Whitney'in öldüğü sabah... -... size çiftlikten yapılan bir arama var.
На ваш сотовый поступил звонок из будки-автомата на ранчо тем утром, когда убили Уитни.
Bir köylü daha bu sabah komşusunu öldürdü. Sadece bir patates uğruna.
Житель деревни убил своего соседа сегодня утром борясь за сгнивший картофель.
O yıkık dökük okul servisini bekliyorum beni yıkık dökük okuluma götürmesi için. Bir başka sabah... Uzunca bir süre önce yapmam gereken bir şeyi sonunda yapmayı götümün yiyeceği gün gelip çatmıştı.
который отвезет меня в паршивую школу. что должен был сделать давно.
Elaine Margaret'i annemin kaybolduğu gece parkta onunla birlikte gördüğünü söyledi, Ama Margaret ile bu sabah konuştuğumda, hiç bir şey bilmediğini söyledi.
Элейн сказала, что видела Маргарет с мамой вечером в парке, но утром я говорила с Маргарет, она ничего не знает.
Tüm parçaları bu sabah bir araya getirdim.
Я догадалась лишь утром.
Edward Randolph Cooper, eski birleşik devletler başkanı. Birleşik Devletlerin 40. Başkanı... bu sabah bir inme sonucu hayatını kaybetti.
Бывший президент Эдвард Рендольф Купер, 40ой президент Соединенных Штатов, скончался сегодня утром от инсульта.
13 Ağustos 1986'yı hepimiz hatırlıyoruz. Sabahın erken saatlerinde Stockton, California'daki kampanya gezisinde... tek bir el silah atışı, az daha hayatına son veriyordu.
Мы все, конечно, помним 13 августа 1986, предвыборный митинг в Стокстоне, Калифорния, когда единичный выстрел чуть не оборвал его жизнь.
Bu sabah Cyrus Beene'e gönderilen bir e-maili okudum.
Прочитал имейл Сайрусу Бину сегодня утром.
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabahları 23
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabahları 23
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah ilk iş 20
sabahın 2 27
sabah olmuş 17
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
sabahın 2 27
sabah olmuş 17
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866