English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ N ] / Nereye gittiğini bilmiyorum

Nereye gittiğini bilmiyorum translate Russian

109 parallel translation
Jimmy, Nereye gittiğini bilmiyorum fakat işe koyulacağım ve sana yardım edeceğim.
Джимми, я не знаю что ты делаешь, но я начну тебе помогать в этом.
- Bak, ben temizim Nereye gittiğini bilmiyorum.
Но я не имею отношения к этому!
- Nereye gittiğini bilmiyorum.
- Я не знаю, куда ты направляешься.
Nereye gittiğini bilmiyorum, ama bir keresinde... gözü morarmış ve çenesi şişmiş halde gelmişti.
Я не знаю, куда он ходит, но как-то раз он вернулся с синяком под глазом и с распухшим подбородком.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не знаю куда он делся.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
И я не знаю-куда.
Nereye gittiğini bilmiyorum,... ama bana kalırsa orada uzun süre kalmayı planlıyor.
Я не знала, куда она собиралась, Но я думаю, она не собиралась уезжать совсем.
Nereye gittiğini bilmiyorum, ama telefon edip hasta olduğunu söyle.
Не знаю, куда ты спешишь, может, отпросишься с работы?
Evin arkasında kaybettim. Nereye gittiğini bilmiyorum.
- Мне его дом загораживает
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Это не могло пошли сюда, мог бы пошел туда?
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Не знаю, куда она пошла.
Nereye gittiğini bilmiyorum ama nereden geçtiğini söyleyebilirim.
Нельзя сказать, куда он идет, но известно, где он был.
Corn'un nereye gittiğini bilmiyorum.
Понятия не имею, где она.
Nereye gittiğini bilmiyorum. Fakat onu takip edeceğim.
Я не знаю, куда она собралась, но я последую за ней.
Korkuyorum çünkü nereye gittiğini bilmiyorum Jo. Korkuyorsun.
Ты испугалась.
Nereye gittiğini bilmiyorum Viktor ama bunlar orada ayaklarını sıcak tutar.
Я не знаю, куда ты идёшь, но это тебя согреет.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Дитрих уехал. Я не знаю куда.
Anahtarın nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не знаю что это за ключ.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не знаю, куда он ушел.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Не знаю, где он.
Bütün samimiyetimle bunun nereye gittiğini bilmiyorum.
Честно, я не знаю, куда это нас приведёт.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не знаю, куда он ушёл.
- Nereye gittiğini bilmiyorum.
- Она пропала.
Tara'nın çıkıp da nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не знаю, куда ушла Тара.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Не знаю, куда она делась.
Lafın kısası nereye gittiğini bilmiyorum ve umurumda da değil.
В двух словах - я не знаю, куда она пошла, и знать не хочу.
Şovdan sonra nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не в курсе, куда он пошёл вчера после шоу.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Я понятия не имею, куда он направился.
Paranın nereye gittiğini bilmiyorum, Ama o paranın madene harcanmadığını söyleyebilirim.
Я не знаю, куда пошли эти деньги, но на шахту они точно не попали.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Не знаю, Вэл... Я еду в Кливленд
Nereye gittiğini, ne zaman geri döneceğini bilmiyorum.
Я не знаю, куда Вы едете. Я не знаю, когда Вы вернётесь.
Nereden geldiğini, nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не знаю, откуда она взялась и куда она исчезает.
Baba, Edward'ın nereye gittiğini gördün mü? Bilmiyorum.
Папа, ты не видел куда пошёл Эдвард?
Güneşin ve dünyanın kalanının nereye gittiğini de bilmiyorum.
И куда подевалось солнце и весь остальной мир тоже.
Nereye gittiğini de bilmiyorum.
Я не знаю, куда он убежал.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Я нe знаю, куда он пошeл.
O benim herşeyim, Jack, ve onu geri istiyorum ve nereye gittiğini bile bilmiyorum.
Кроме нее у меня никого не осталось. Я так хочу, чтобы все было как раньше.
Bugünlerde nereye gittiğini bilmiyorum ama gıcık tiplere dönmüşsün.
Ты превращаешься в этих девиц.
Sana bunun nereye gittiğini bildiğimi söylersem yalan olur. Çünkü bilmiyorum.
Если я скажу, что знаю, к чему это приведет, я тебе совру, потому что я не знаю.
- Doğrusu, nereye gittiğini bilmiyorum.
По правде говоря, я не знаю, куда он направился.
Gerçek adını bilmiyorum ve nereye gittiğini de bilmiyorum.
И я хочу это знать прямо сейчас. Я не знаю, как его зовут, и не знаю, куда он ушел.
Eğer birisi, tabii ki o birisinin kim olduğunu bilmiyoruz nereye gittiğini sorarsa, ne demeliyim? Bilmiyorum.
Если кто-нибудь, - конечно, мы не знаем, кто именно, - спросит меня, куда ты пошёл, что я должен ему ответить?
Bilmiyorum ama bana nasıl ulaşacağını onların nereye gittiğini ve ne yaptıklarını biliyordu.
- Не знаю. Но он знал, как до меня добраться, куда они собирались пойти и что сделать.
- Bilmiyorum nereye gittiğini.
- Не знаю куда.
Bilmiyorum, fakat saatler boyunca kaybolurdu, kimseye nereye gittiğini söylemezdi.
Я не знаю, но он пропадал часами, никогда не говоря куда он собирался.
Nereye gittiğini, ne yaptığını bilmiyorum. Düşünmek için ve işleri için zamana ihtiyacı olduğunu söylüyordu.
Он говорит, что ему нужно время на раздумья, чтобы разобраться с делами.
Bilmiyorum ama galiba nereye gittiğini biliyorum.
Не знаю, но кажется, я знаю, куда он летит.
Nereye gittiğini hemen hemen biliyorum ama tam koordinatları bilmiyorum bu yüzden de Michael'in takip cihaz frekansını bulmanı istiyorum.
Я примерно знаю, куда едет Майкл, но не знаю точного места назначения, поэтому ты должна определить частоту его датчика слежения.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Я не знаю, куда ты едешь.
Nereye gittiğini, ne yaptığını bilmiyorum.
не знаю, куда ты уходишь, чем занимаешься.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
И я не знаю куда она идет.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]