English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / То подумал

То подумал translate Turkish

1,423 parallel translation
А, понятно! Да, а я-то подумал...
Çünkü hippik seks...
Я тут узнал, что проходит фестиваль французских фильмов. И почему-то подумал о вас.
Şehir merkezinde Fransız film festivalinin olduğunu gördüm ve sen aklıma geldin.
Когда я услышал, что проводится осмеяние в мою честь, то подумал...
Adıma bir kekleme yapılacağını duyduğumda düşünmüştüm ki- -
Когда я туда приехал, то подумал :
Bir keresinde düşünüyordum :
Я просто подумал, что когда видишь идущую по улице женщину с большими сиськами, то свистишь.
Bilirsin, sokakta koca memeli bir kadın gördüğünde ıslık çalarsın.
Раз уж я там сидел, то подумал, неплохо бы было их тоже распечатать.
- Öyleyse geri git... Burada oturduğum sürece nasılsa ben basacağım diye düşündüm.
Просто, после всего что случилось с моим отцом... с тобой... я подумал... что мне нужно что-то другое.
Babamla, seninle yaşadıklarımdan sonra başka bir şeye ihtiyacım olduğunu düşündüm.
То есть я хотел сказать... вы знаете этих людей и я подумал, может вы сможете замолвить словечко...
Demek istediğim bu insanları bizden uzaklaştırdın ve belki de biz bir imza yada... -... el sıkışmalıyız.
Вот оно что! А я подумал, просто коробочка чья-то.
Ben sadece diğerlerinin kabı zannetmiştim.
Знаешь, Анна, когда я впервые увидел тебя, я подумал, что ты самая красивая девочка в мире. И сейчас всё, что я хочу - это показать тебе мой внутренний мир. Но я боюсь, что ты меня отвергнешь, потому что тебе не понравится то, что ты увидишь.
Anna, seni ilk gördüğümde dünyanın en güzel kızı olduğunu düşündüm ve şimdi tek yapmak istediğim kalbimin derinliklerini sana göstermek ama beni reddetmenden korkuyorum çünkü göreceklerinden hoşlanmayabilirsin veya testislerimdeki yara izini görüp iki farklı erkekle yattığımı düşünüp izin bu yüzden olduğunu sanabilirsin çünkü ben öyle olduğunu sanıyorum ve...
Как только я услышал, что обидчик может быть как-то связан с правоохранительными органами, я подумал, что мне лучше всего получится проследить, чтоб это дело не замяли.
Saldırganın kolluk kuvvetlerinden biri olduğunu duyunca böyle bir durumda olayın örtbas edileceğini düşündüm.
Вообще-то, это такая же модель, как у меня, и я подумал, что он мой.
Aslında, benimkiyle aynı model olduğundan, kendiminki sanmıştım.
Вообще-то я подумал, что все мы стремимся к идеалу, но мир, может быть...
Aslında, düşündüm de, hepimiz mükemmel olmaya çalışıyoruz, fakat dünya... Belki, şey...
Я тут подумал : не всем надо помогать, даже с моими способностями. Если скажем, кто-то устраивает опыты с шимпанзе, а потом стая шимпанзе загонит его на дерево, то я ему так и скажу : "Нет уж, дружок."
Düşündüm de, süper güçlerimi herkes için kullanmak zorunda değilim Mesele şempanzeler üzerinde deneyler yapan bir herif bir grup şempanze tarafından bir ağaçta kıstırılırsa "Üzgünüm dostum" falan olurum.
Точно, я как-то не подумал.
Evet, bunu etraflıca düşünmemiştim.
И я не хотела, чтобы он подумал, что я какая то тупая неудачница...
Ben de beni başarısız bir aptal gibi görmesini istemedim.
На секунду я подумал, что вы собираетесь сделать со мной что-то ужасное.
Evet, ben de bir anlığına bana fena bir şeyler yapacaksınız sandım.
Я подумал, что этому есть какое-то объяснение, если так и было, хотя я уверен, что это не так.
Detaylı bir bilgisi vardı. Buna benzer bazı açıklamalar olduğunu hayal edebiliyorum, böyle bir şey olsa bile, yapmadığınızdan eminim.
Но... он был так настойчив, что я подумал, если он расскажет людям на работе, они... они могут рассказать кому-то еще.
Üzgünüm. Ama söylediklerinde çok ısrarcıydı, eğer iş yerindeki herkese söylediyse, başka kişilere de söylemiş olabilir.
Ты подумал насчет той статьи о Барте Бассе?
Bart Bass'le ilgili hikayeyi mi düşünüyordun?
Я тебя хотел, но подумал, если воздержусь чуть-чуть, то заслужу уважение!
Seni delirlercesine istedim ama kendimi tutarsam bana saygı duyarsın diye düşündüm.
Ты-то уходишь, а с нами что будет, подумал?
Benden bu kadar demekle olacak iş mi bu?
В какой-то момент я подумал, что больше не увижу твою рожицу снова
Seni hiç göremeyeceğimi düşünmüştüm.
Я подумал, что хоть меня и схватили, за то, чего я не совершал, я был счастлив.
Yapmadığım bir şeyle suçlandığım halde mutlu olduğumu fark ettim.
Ну, я не то чтобы прямо так и сказал но подумал так про себя.
Yani tam olarak böyle söylemedim ama aklımdan geçirdim.
Вот уж не подумал бы, что ты будешь участвовать в чём-то подобном.
Senin bu tip olaylara da katıldığını bilmiyordum.
— Я подумал, что они ушли,... но вполне возможно, что они спустились по какой-то другой лестнице,... и сели в тот же поезд что и она.
- Onların gittiğini zannettim ama belki de başka bir merdivenden inip kızın bindiği metroya binmiş olabilirler diye buradayım. Çünkü böyle olmuş olabilir.
У меня были женщины, " то я подумал,
kadınlarım vardı, " ve ben düşünüyorum ki,
Днем я застал ее в экскурсионном вагоне, она что-то писала. Я подумал, что это - письмо или дневник.
Bu öğleden sonra, camlı salon vagonunda yazarken,... bir mektup, bir günlük yazıyor diye düşündüm.
Я подумал, что людям лучше делать то, что им действительно нравится.
Aslinda, insanlarin hoslandiklari alana yönelmelerinin daha iyi oldugunu düsünüyorum.
Ну и подумал, надо вас предупредить, раз вы тут новенькая, если что-нибудь, ну, работа по дому, то... — Ага. Или по мелочи помочь.
Burada yeni olduğunuz için bildirmek istedim de eğer günlük işleriniz falan olursa ya da yardım gerekirse komşu ilişkileri içinde yardım edebilirim.
Mommy называется, и никто не ответил, и я подумал то случилось с вами.
Anneciğin aradı ama kimse cevap vermedi ben de sana bir şey oldu sandım.
Я тут подумал : я или умру, или буду жить вечно. Но я бы хотел и то, и то.
Sanırım sonsuza dek yaşamam ama
Пока вы с Родольфом смеялись, как то будет просто, никто не подумал об охранниках.
Sen ve Rudolph evde bu işin ne kadar kolay olacağını konuşup gülüşürken ne dediniz...
Так получилось - я зашел и в тот же миг, сразу в тебя влюбился, немедленно, и подумал, что раз мне повезло, как никому на свете, то будет трагедия, если не найти...
Seni görür görmez, seni ilk gördüğüm anda sana aşık oldum. Düşündüm ki, dünyanın bütün erkeklerinden daha büyük bir şans yakalarsam, o an elimde yoksa çok acı olurdu.
- Это означает то, что я подумал?
- Düşündüğüm şeyi mi ima ediyorsun?
Я об этом как-то не подумал.
Bu hiç aklıma bile gelmemişti.
Ну, я подумал, раз уж один раз было, то какая уже разница, верно?
Bir defa yaptığıma göre artık önemli değildir diye düşündüm, haksız mıyım?
Я подумал мне показалось, кто-то что-то сказал.
Biri birşey söyledi sandım.
Не то что вы с бывшим, когда он заглянул выпить кофе, я подумал : Ух ты! вот как должно быть.
Sen ve eski kocan ; geçen sabah kahve içmeye uğradığında "İşte böyle olmalı." dedim.
Не то чтобы сказал, я подумал, что если вы хотите поговорить...
Abartıyor. Ben belki sonra konuşmak istersin ya da...
И ни за что, никогда бы в жизни я бы не подумал что где-то, в отчете о прибыли написано : "Умерший работник - $ 81,000."
Ve bir milyon yıl bile düşünsem kâr tablosunun bir yerinde ölü bir işçinin 81 bin dolar sağladığı yazacağı aklıma gelmezdi.
Это то, о чем я подумал?
Bu düşündüğüm şey mi?
И вообще-то сегодня я впервые хотя бы подумал о том, чтобы снова вернуться на поле.
O günden beri ilk defa tekrar piyasaya çıkmayı düşündüm.
Возможность подумать была, но я подумал о чем-то другом.
Evet, düşünecek vaktim oldu ama sonra başka bir şey düşünmeye karar verdim.
- Мне нельзя просто посидеть здесь? - Я подумал... раз ты пришел так рано, должно быть, хочешь что-то мне рассказать.
- Bu kadar erken geldiğine göre bana söylemek istediğin bir şey var diye düşünmüştüm.
Я подумал, что он говорит с какой-то девицей, которой хочет вставить.
Götürmeye çalıştığı bir kızla konuşuyor diye düşünmüştüm.
Ну, вообще-то я заканчивал и подумал...
Bu civardaydım da, büroya uğrayayım dedim.
Я спросил только потому, что я тоже учился в Северо-Западном университете, и я подумал, может быть мы там где-то пересекались.
Sordum çünkü ben de Northwestern Üniversitesi'nde okudum, belki orada yolumuz kesişmiştir.
Ты подумал, я принимаю что-то сильнее.
Daha kuvvetli bir şey aldığımı düşünüyorsun.
Значит, ты подумал, что кто-то может заглянуть в твой...
Demek ki birinin deftere bakabileceğini düşünmüş -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]