English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / То помочь

То помочь translate Turkish

3,136 parallel translation
Мы можем вам чем-то помочь?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Могу я чем-то помочь?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Могу ещё чем-то помочь?
Başka bir şey var mı?
Я могу вам чем-то помочь?
Yardımcı olabileceğim bir şey var mı, dostum?
Могу я чем-то помочь?
Yardımcı olabilir miyim?
Могу чем-то помочь, детектив Белл?
Yardım edebilir miyim, Dedektif Bell?
Может я могу чем-то помочь?
Yardım edebileceğim bir şey var mı?
Он пытался кому-то помочь.
Birini yardım etmeye çalışıyordu.
Могу вам чем-то помочь?
Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
Я могу вам чем-то помочь?
Yardımcı olabilir miyim?
Но... меня поддерживает мысль о том, что мы можем всем им как-то помочь.
Ama ayakta kalmamı sağlayan şey onlara bir şekilde yardım edebileceğimiz düşüncesi.
Мы должны чем-то помочь.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Могу ли я чем-то помочь Саре?
Sarah için yapabileceğim bir şey var mı?
Вам чем-то помочь?
Bir şeye ihtiyacınız var mı?
Просто спросил Лину, могу ли я чем-то помочь.
Lena'ya yardım edebileceğim bir şey var mı diye soruyordum.
Я могу чем-то помочь?
Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
Дайте нам знать, если мы можем чем-то помочь.
Yapabileceğim bir şey varsa lütfen söyle.
Я могу тебе чем-то помочь, Миллс?
- Senin için ne yapabilirim Mills?
Разве не достаточно просто хотеть кому-то помочь?
Yardım etmek istemen yeterli değil mi?
Я хочу помочь вам получить то, что вам нужно, и добраться туда, куда вам нужно.
Neye ihtiyacın olursa sana yardımcı olacağım. Ve nereye gitmek istersen.
Продолжай копаться в прошлом Блада, и посмотрим, есть в нем что-то, что может нам помочь.
Lütfen Blood'ın geçmişini araştırmaya devam et ve bize yardımı dokunacak bir şey var mı bak.
Если она или твоя семья в чем-то нуждается, мы готовы помочь.
Annenin ya da ailenizin ihtiyaç duyduğu herhangi bir şey olursa biz buradayız.
Полагаю, она... Где-то далеко, где вы не можете ей помочь, где ей никто не может помочь...
Tahmin ediyorum ki sizlerin yardımının ulaşamayacağı çok uzak bir yerde hiçbiriniz ona yardım edemezsiniz...
и я решил сделать для других то, что он сделал для меня, - помочь найти место, где они будут свободны.
Ben de onun benim için yaptıklarını başkaları için yapmaya karar verdim insanların kendilerini özgür hissedecekleri bir yer.
Мне нравится то, чем вы здесь занимаетесь, и я хочу вам помочь.
Burada yaptıkların hoşuma gitti ve sana yardım etmek istiyorum.
Могу ли я помочь вам, что-то подобрать?
Siz ikinize yardımcı olabilir miyim?
- Я хочу помочь, но сомневаюсь что могу предложить что-то большее, чем 194 мои предшественника.
- Yardım etmek isterim ama benden önceki 194 kişiden daha fazla bir şey söyleyeceğimden şüpheliyim.
Учитывая то, что ты практически там живешь изучаешь людей, а потом обдираешь их, думаю, ты мог бы помочь нам найти того, кто изнасиловал и убил тех двух девушек.
Temelde, burada yaşıyorsun, tiplerine göre insanları seçip soyuyorsun. Belki de, şu iki kıza tecavüz edip öldüren adamı yakalamakta bize yardım edebilirsin.
Эй, если я чем то смогу помочь, Ками... только дай мне знать.
Cami, eğer yapabileceğim herhangi bir şey varsa... Haber ver bana.
Я заключил союз с кем-то, кто сможет помочь твоему дяде.
Amcana yardım edebilme ihtimali olan birisiyle müttefiklik kurdum.
Как я говорила, у тебя нет причин помогать мне, но Клаус сказал когда-то давно, ты обманула жизнь, и если я не могу помочь ему, ты не можешь, то никто не сможет.
Söylediğim gibi bana yardım etmek için bir sebebin yok ama Klaus uzun zaman önce ölümü yenip tekrar dünyaya döndüğünü söylemişti. Eğer sen ya da ben amcama yardım edemezsek, o da edemez.
А я то думал, что ты лучше всех поймешь, что я просто пытаюсь помочь этим волкам,
Ben de kimse anlamasa bile en azından senin o kurtlara yardım etmeye çalıştığımı anlayacağını düşünüyordum.
Но должен быть кто-то, кто может помочь.
Ama bize yardım edebilecek birileri olmalı.
Ну, если что-то еще нужно сделать, скажи... Я рад помочь.
Yapabileceğim bir şey olursa söyle çünkü yardım etmekten mutlu olurum.
То, что ты согласилась вернуться сюда и... помочь, после всего, что я сделала... так много говорит о тебе.
Sanırım buraya geri gelip işleri bıraktığım yerden yardım etmeye gönüllü olman kişiliğinle ilgili çok şey ifade ediyor.
Альтруист не получает никакой пользы. дабы помочь кому-то другому.
İlk bakışta, fedakar davranış kendine hiçbir avantaj teşkil etmemektedir Aksine, bu davranış başkalarına yardım etmesine rağmen Bu bir bebek.
Если вспомните о чем-то, что может помочь нашему расследованию, позвоните мне, пожалуйста.
Eğer araştırmamıza yardımcı olacak bir şey aklınıza gelirse, lütfen haber verin.
Меня не волнует Джошуа, если он не может помочь вернуть Бо, то, что он не будет в состоянии сделать, если не станет сильнее.
Bo'yu kurtarmama yardım edebilecek seviyeye gelene kadar Joshua umurumda değil. Yeterince güçlü ise yapamadığı bir şeyi yapmalı.
Кто-то, возможно, пытается помочь вашему конвоируемому сбежать.
Birileri bu taşıdığınız adamın kaçmasına yardım ediyor olabilir.
Знаешь, это в твоих интересах, позволить мне помочь тебе, несмотря то, что ты думаешь обо мне в личном плане.
Biliyorsun sana yardım etmem senin için en iyisi olur, kişisel olarak hakkımda istediğini düşünebilirsin.
Я думал, что мы договорились нанять кого-то, кто может действительно помочь.
Yardımcı olabilecek birini alacağımızı konuşmuştuk.
- Вообще-то я хотела знать, не согласитесь ли вы нам помочь.
Aslında, bize yardım edebileceğini düşündüm.
похоже на агонию, и только я могла помочь ему, но почему-то не помогала.
Sanki acı çekiyordu ve bunu düzeltecek tek kişi bendim. Sanki... Neden?
— Помочь уже нечем, если только кто-то согласится отдать мне свою печень.
- Biri bana karaciğerini vermediği sürece, hiçbir şey.
А человек, который мог бы нам помочь, отказывается говорить с кем бы то ни было кроме матери.
Bize en çok yardımı olabilecek kişi de kimseyle konuşmak istemiyor. Annesi dışında.
Но я хочу, чтобы вы помогли мне побороть этого демона, и если в этой библии есть что-то, что может помочь нам в этом, я хочу видеть это у себя в руках..
Sana şeytanı birlikte alt etmeyi öneriyorum eğer İncil'de yardım edebileceğim bir şeyler varsa. Bölümü ve ayetleri istiyorum.
Если он был с землянами, то он знает вещи, которые могут помочь нам.
Eğer dünyalılarla birlikteydiyse yardımı dokunacak şeyler biliyordur.
О нашем милом ужине. О больных людях... Или насколько близко мы к ним были, то что мы не смогли помочь.
Unutulmaz akşam yemeğimizi ve hasta insanların ne kadar yakınımızda olduklarını ama onlara yardım edemeyeceğimiz gerçeğini de öyle.
Я могу как-то тебе помочь?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
— Я тебе чем-то могу помочь?
- Sen bana ne soracaktın?
Что ты можешь вложить эти деньги во что-то хорошее, например, помочь не, Германну и Доусон не потерять "Молли".
Yani bu parayı iyi bir amaç uğruna kullanabilirsin bana, Herrmann'a ve Dawson'a Mollys'inkine devam etmemizde yardım etmek gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]