Выглядит плохо translate Turkish

Оно выглядит плохо?

Çok mu kötü görünüyor?

Нет, оно не выглядит плохо.

Hayır, kötü değil.

Это только выглядит плохо, братишка.

Sadece kötü görünüyor, dostum.

- Но дома это выглядит плохо. Выглядит плохо?

Bizim orada bu iyi karşılanmaz.

Ну, Вы можете думать, что хотите, но я думаю это выглядит плохо для ФБР.

Sen dilediğini düşünebilirsin.

оно выглядит плохо, плохо для ФБР.

Kötü gidiyorsa FBI için de kötüdür.

Иисус, это выглядит плохо.

İsa adına, bu kötü gözüküyor.

- По моему кардан выглядит плохо.

- "Gimbal" bana kötü göründü.

Рука у этого парня выглядит плохо.

O adamın kolu oldukça kötü görünüyor.

Выглядит плохо.

Oldukça kötü gözüküyor.

Он не так плохо выглядит.

Aslında çok da kötü görünmüyor.

Дон Доменико плохо выглядит.

Ona bir kahve getirin.

Он плохо выглядит.

Gerçekten kötü görünüyor.

- Плохо выглядит. Он болен.

- Merhaba Harvey.

Ну, выглядит не плохо. Очень мило...

Küçük görünüyor...

Без сознания. Он выглядит очень плохо.

Çok kötü görünüyor.

Плохо выглядит в отчетах.

Rapora kötü geçer.

Я знаю, это сейчас выглядит очень плохо, но, ты знаешь, это...

Şu an çok çirkin olduğumu biliyorum. Ama.. Anlıyor musun?

Мне кажется, Оскар плохо выглядит.

Bence Oscar hiç iyi görünmüyordu.

- Это плохо выглядит.

- Durum çok kötü.

- Моя нога плохо выглядит.

- Bacağım oldukça kötü görünüyor.

хах, выглядит интересно... может он и думает что крутой, но сейчас быстро вернется с небес на землю приглядись к новичку выглядит он не плохо да ну... не плохо, а может просто повезло?

Bu ilginç olmalı. Şu anda büyük bir film yıldızı olsan bile, hâlâ yerel alanlarda takılmayı seviyorsun, değil mi? Adam oldukça güçlü görünüyor.

Бедняжка, она так плохо выглядит.

Zavallı, çok kötü görünüyor.

Марианна плохо выглядит.

Marianne çok kötü görünüyordu.

- А Даммерс-то как плохо выглядит.

Vay canına, şu lanet pislik oldukça morali bozulmuşa benziyor.

это выглядит очень плохо, сэр. они управляют палубами с 26 до 11.

Oldukça kötü görünüyor efendim. 26dan 11e kadar güverteleri kontrol ediyorlar.

Майор, если это так же плохо, насколько выглядит, мы можем потерять всю станцию.

Binbaşım, durum çok kötü. Bütün istasyonu kaybedebiliriz.

Да ладно тебе, видишь, она не так уж плохо выглядит.

Hadi, gördün mü? O kadar kötü gözükmüyor.

- Плохо выглядит.

- Kötü gözüküyor.

Всё не так уж плохо, как выглядит. Это предосторожность.

O kadar da kötü görünmüyor.

- Это не так плохо как выглядит!

- Jim! - Göründüğü gibi değil.

Выглядит она плохо.

Çok iyi görünmüyordu.

Папа, это не так плохо, как выглядит.

Baba göründüğü kadar kötü değil.

Папа, это не так плохо, как выглядит.

Baba, göründüğü kadar kötü değil.

- Плохо выглядит.

Bu kötü mü?

- Это плохо выглядит.

- Durum pek iyi görünmüyor.

Не так уж и плохо выглядит, Джим.

Pek fena görünmüyor, Jim.

Плохо выглядит.

İyi görünmüyordu.

Для урода выглядит не плохо. Сэр.

Bir yaratık için hiç de fena bir görünüş değil.

Он плохо выглядит.

Sen yakışıklısın.

Когда один из нас выглядит или звучит плохо, тогда мы все выглядим и звучим плохо!

Birimiz kötü görünüp, kötü ses verirsek, hepimiz kötü görünüp kötü ses veririz.

Все не так плохо, как выглядит.

Bu göründüğü kadar kötü değil.

MRT в Buona Vista выглядит весьма не плохо.

Buona Vista'daki metro gayet iyi.

Его зовут Парк Мун-Су и он не плохо выглядит.

Onun adı Park Moon-Su ve kötü görünmüyor.

Но мисс Карлайл так плохо выглядит, что вряд ли нашла бы в себе силы.

- Belki. Ama Bayan Carlisle da pek iyi görünmüyordu. Güçlü biri olduğunu sanmıyorum.

Брайан Хатчинс выглядит сейчас совсем не плохо.

- Brian Hutchins bile şu an gözüme daha iyi görünüyor.

Просто плохо нынче выглядит.

Biraz eski.

Он плохо выглядит, давайте проверим

Bu iyi gözükmüyor. Kontrol edelim.

Всё не так плохо как выглядит.

Göründüğü kadar kötü değil.

Дерьмово он выглядит. Ему так плохо, что он едва может встать с постели.

Çok kötüydü, yataktan zor kalkıyordu.

Все не так плохо, как выглядит.

Göründüğü kadar kötü değil.