English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Sen nasılsın

Sen nasılsın Çeviri Portekizce

2,120 parallel translation
Sen nasılsın? Aslına bakarsan, bu geceki asteroit etkinliğine gitmeyi umuyordum.
Na verdade, estava à espera de ir aquele evento de asteróides hoje à noite.
İyidir n'olsun, sen nasılsın?
Bem, meu. Como é que tu estás?
Sen nasılsın? İyi..
- Como é que tu estás?
Sen nasılsın?
Como estás?
Sen nasılsın?
Estou bem. Como estás tu?
Sen nasılsın?
Como é que tu estás?
Sen nasılsın?
Sim. - Então e tu?
Sen nasılsın peki?
E... como é que tu estás?
Geldi, emin ellerde. Sen nasılsın?
Ela está em boas mãos, e tu como estás?
Ya sen nasılsın? Alpha'dan sonra yani.
E você, como está após o Alpha?
Sen nasılsın?
Como se sente?
Sen nasılsın?
Como estás tu?
Sen nasılsın?
E tu?
Sen nasılsın bakalım?
Como vão as coisas?
- Sen nasılsın?
- Como estás?
Emma, sen nasılsın?
Emma, como estás?
Sen nasılsın?
Desculpe isso.
Sen nasılsın?
Como está a senhora?
Sen nasılsın?
- A tua cabeça.
Peki, sen nasılsın?
E como tu estás?
Tom, Louis Zabel ile ilgili gelen haberler hepimizi şoka soktu. Peki sen nasılsın?
Tom, esta notícia sobre Louis ZabeI é um choque para todos.
Sen nasılsın?
Como é que estás?
- İyi. Sen nasılsın?
Estou bem, e tu?
- Sen nasılsın, kardeşim?
- E tu, irmão?
- Sen nasılsın tatlım?
E tu como estás querido?
İyiyim, sen nasılsın?
Estou bem. E o Ethan?
Sen nasılsın? Adamım?
Como é que estás, pá?
Çok iyiyim. Sen nasılsın?
Estou óptimo.
- Sen nasılsın, baba?
- Como tens passado, pai?
- Asıl sen nasılsın?
- Como é que estás?
İyiyim, çok iyiyim. Sen nasılsın?
Estou bem, e tu?
Sen nasılsın, tatlım?
Como estás, querido?
- Sen nasılsın?
- Como você está?
İyileşiyorum, sen nasılsın?
Estou melhorando. E tu, como vais?
Üstüne bastır Ray Sen nasılsın?
Faz pressão, Ray. Como estás?
- İyiyim, sen nasılsın?
- Bem, e você?
Sen nasılsın, Joe?
Como estás, Joe?
Sen nasılsın?
E tu como estás?
- İyiyim, sen nasılsın?
- Estou bem, e tu? - Estou óptimo.
- Sen nasılsın hayatım? - Pek iyi sayılmaz.
- Como é que estás a passar, querido?
Peki sen nasılsın?
Mais ou menos. - Como estás?
- İyiyim, sen nasılsın?
- Bem, e tu?
Sen nasılsın?
Como te estás a aguentar?
Nasılsın sen iyi misin?
- Como estás, bem? - Não, não estou nada.
Sen nasılsın? - Mükemmel.
Óptimo.
Sen nasılsın?
- E tu?
- İyi, sen nasılsın?
- Bem e tu?
İyiyim, sen nasılsın?
Estou bem.
Sen nasılsın?
E você?
Sen nasılsın peki?
E você?
Yani... Sen nasılsın?
Mas eu já tinha trabalhado em um escritório antes, então...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]